Sentence examples of "одну маленькую" in Russian

<>
Понимаешь, я делаю одну маленькую вещь и этот урод выходит из себя. Yani, çok ufak birşey bile olsa, o orospu çocuğu hemen sinirlenirdi.
Я совершил одну маленькую ошибку. Sadece küçük bir hata yaptım.
Я допустил одну маленькую ошибку. Ben ufak bir hata yaptım.
Но я не учёл одну маленькую вещицу. Fakat hesaba katmadığım küçük bir ayrıntı vardı.
Мора, лишь одну маленькую догадку. Maura, sadece küçük bir varsayım.
Я поменяла только одну маленькую вещь. Ben sadece küçücük bir şeyi değiştirdim.
Джибути представляет собой маленькую страну на границе Африки и Аравийского полуострова, играющую важную роль в борьбе Запада против джихадизма. Afrika ve Arap Yarımadası'na sınırdaş küçük bir ülke olan Cibuti, Batı'nın cihatçılık ile mücadelesinde önemli bir rol oynuyor.
Объединение этих активистов в одну общую сеть - это шаг в правильном направлении. Onlar arasında bir ağ kurmak atılan doğru bir adımdır.
Я должна устроить тебе маленькую интервенцию? Küçük bir müdahale toplantısı mı düzenlemeliyim?
Первоначально идея состояла в том, чтобы собрать все, подслушанное в Буэнос - Айресе, в одну книгу. En başta düşündükleri şey, Buenos Aires'te duydukları cümleleri not almak ve bunları bir kitapta toplamaktı.
Уорд начал создавать свою собственную маленькую ГИДРА-династию. Ward kendine ufak bir Hydra hanedanlığı kuruyormuş.
Написав одну книгу, я взялась за другую. Bir roman yazdım ve biri üzerinde daha çalışmaktayım.
Вообще, тебе положено маленькую, ты опоздал. Aslında küçük tabağı sen almalısın çünkü geç kaldın.
комната полна золотых драгоценностей, а доктор Дэниел Джексон находит одну книгу. Altın mücevherlerle dolu bir oda ve Dr Daniel Jackson tek kitabı buluyor.
Она сделала мне эту маленькую острую палочку. Bana bu küçük, bilenmiş çubuğu yapmıştı.
Вы просите меня заменить одну форму наказания на другую. Benden bu cezalandırma şeklini başka bir şeyle değiştirmemi istiyorsun.
Я таскаю эту маленькую рубашку по всему городу вымогая у химчисток деньги? Bu minik gömleği şehirdeki bütün kuru temizleyicilere.... götürüp onları kandırdığımı mı?
Однажды укусил одну в бедро, правда у нее были месячные. Bir keresinde bir kızın kalçasını ısırdı sonrasında tasma takmak zorunda kaldık.
Я пытаюсь спасти маленькую девочку, доктор Скурас. Küçük bir kızı kurtarmaya çalışıyorum, Dr. Skouras.
Несколько недель назад ты взяла в заложники одну больную женщину. Birkaç hafta önce, hasta bir kadını rehine olarak tutuyordun.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.