Sentence examples of "Şanslı" in Turkish

<>
Bu civarlarda bana "Şanslı Jack" derler. В округе меня называют "Счастливый Джек".
Bu işi yaptığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu anladığını sanmıyorum, dedektif. Вряд ли вы понимаете, как нам повезло с работой, детектив.
Senin çok şanslı bir adam olduğunu bilmeme yetecek kadarını, McGee. Достаточно, чтобы понять - ты очень везучий чувак, МакГи.
Bu Raymond'la Kendra'nın şanslı vazosu mu? Это счастливая ваза Кендры и Рэймонда?
Bazen ben bile şanslı oluyorum. Даже я становлюсь удачливым иногда.
Fakat arada bir, şanslı olursun ve evren sana mükemmel çözümü sunar. Но время от времени вам везет, и Вселенная преподносит идеальное решение.
O zaman bir tek sen ve şanslı adam geri sayımı görüyorsunuz. Otur. Тогда ты и "везунчик" единственные, кто видит обратный отсчет.
Yaşayan en şanslı kadın ben değil miyim yahu? Разве я не самая везучая женщина в мире?
Max'in, Brandon onu öldürdüğü gece çektiği video olmadığı için pek şanslı sayılmayız. Видать мы не настолько везучие, чтобы Макс снял как Брендон его убивает.
Başka kimsenin ne kadar şanslı olduğumuzu bilmesine gerek yok. Никому больше не нужно знать, как нам повезло.
Lucky gibi ben de Charlie gibi aşağılık bir herifle arkadaş olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Как и Лаки. Мне очень повезло, что я встретил такого друга, как Чарли.
Buradan sağ salim çıkabilecek kadar şanslı olursak Efendi Bruce, size ders olsun. Bir şey daha. Если нам повезёт, мистер Брюс, уйти отсюда живыми, для вас это будет урок.
Tuhaf, eğer ben Bayan Prism'in öğrencisi olacak kadar şanslı olsaydım, ağzının içine bakardım. Если бы мне посчастливилось быть учеником мисс Призм я бы не отрывался от ее уст.
Bir adamın sahip olabileceği en sağlam aileyle kutlama yaptığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Я так счастлив праздновать с чертовски лучшей семьёй, о которой любой бы мечтал.
Ve kızın, senin gibi bir adamla tanışsa çok şanslı olurdu. Твоя дочка будет счастлива, встретив такого парня, как ты.
Bu şanslı saniyelerden yeterince biriktir ve al sana şanslı bir dakika. Свяжите вместе достаточное количество счастливых секунд И вы получите счастливую минуту.
Ve elini en uzun süre bu arazi motosikletinde tutan şanslı kişi, onu evine götürecek! И тот счастливчик, который дольше других продержит на мотоцикле руку, заберёт его домой!
Evet, işte buradayız. Biz şanslı olanlar. Raymond, Carol ve Jinny. И остались мы, избранные счастливчики, Рэймонд, Кэрол и Джинни.
Kabul ettiğinde, çok şanslı bir adam olacaksın, Stone. Когда она скажет, ты будешь счастливым человеком, Стоун.
Şanslı Tom, Lynette'in başarı için elinde tarifi vardı. К счастью для Тома у Линетт был рецепт успеха.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.