Beispiele für die Verwendung von "Bilmek" im Türkischen

<>
Neler döndüğünü bilmek istiyorum, ve hemen söylemeni istiyorum. Я хочу знать, что происходит, и немедленно.
Hakkımda anlatılan hikayelerin gerçek olup olmadığını bilmek istiyorsun. Хочешь узнать, правду ли обо мне рассказывают.
Felsefe uzmanı kayın biraderinin de dediği gibi: "Bazı soruların cevabını bilmek istemezsin" Как говорил его зять-философ "на некоторые вопросы тебе не нужно знать ответы".
Zor değil, ancak önceden bilmek zaman 'olacaktır. Это не трудно, но хорошо когда знаешь заранее.
Eğer bilmek zorundaysan, ben yeğenimle Cece'nin cenazesinde bir bağ kurdum. Если тебе интересно, я сблизился с племянницей на поминках Сиси.
Bu evde en azından birilerinin eğlendiğini bilmek hoş. Будет здорово услышать что хоть кто-то здесь веселится.
Bay Bennet masada kaç kişi olacağını tam olarak bilmek istiyor. Мистер Беннет хотел бы знать сколько человек будет за столом.
Vassili işlerin nasıl gittiğini bilmek istiyor. Василии хочет знать как продвигаются дела.
Biz, Tamika Weaver'la olan ilişkinle ilgileniyoruz. Onun hakkında ne bilmek istiyorsunuz ki? Нас интересуют твои отношения с Тамикой Уивер что вы хотите о ней узнать?
Bu ay bir sürü güzel televizyon programları var ve ben kaydedicimi ne zaman açacağımı bilmek isiyorum. В этом месяце идёт много хороших шоу, и мне нужно знать, настраивать ли рекордер.
Yani, birini nasıl öldüreceğimi bilmek ister misiniz? Хотите знать, как я бы убил кого-нибудь?
Virüsün içimde neyi ortaya çıkarttığını bilmek ister misin, Jim? Хочешь узнать, что вирус пробудил во мне, Джим?
Sırrımı bilmek ister misin? Çok basit... Ты хочешь знать мой секрет? Он очень простой...
Lütfen, aranızdaki ilişki hakkında daha fazla şey bilmek isteriz. Пожалуйста, мы хотели бы узнать больше о Ваших отношениях.
Oliver'a bu konudan bahsettin mi? Bunu bilmek istiyorum. Я хочу знать, ты уже сказала это Оливеру?
Tom Mary'nin nasıl o kadar zengin olduğunu bilmek istedi. Том хотел узнать, как Мэри так разбогатела.
Ölü bir tanığım ve şunu bilmek isteyenlerle dolu bir binam var. У меня мёртвый свидетель, и полна горница людей желает знать:
Müdürün bilmek istediği tek şey Kenneth'dan memnun olup olmadığımızdı. Директор просто хотела узнать, нравится ли нам Кэннет.
Evlenme teklif edeceğimi mi düşündün? Bu bir ültimatom değil. Aynı şeyleri mi düşünüyoruz bilmek istiyorum. Это не ультиматум, просто мне надо знать, что мы хотим одного и того же.
O piercingi kimden aldığımı bilmek ister misin? Хочешь узнать откуда у меня этот пирсинг?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.