Sentence examples of "arkadaşımın" in Turkish

<>
Burası benim erkek arkadaşımın evi ve bunlar da onun hamur işleri. Yani... Это дом моего парня, и это его выпечка, так что...
Bu arada bu da Columbus'daki yakın bir arkadaşımın telefon numarası. А пока, это номер хорошего моего друга в Коламбусе.
En iyi arkadaşımın bir despot olup beni çalışmam için sabaha kadar uyutmadığı bir kabus gördüm. Мне приснился кошмар, будто мой лучший друг озверел и заставлял работать всю ночь напролёт.
Kız arkadaşımın değerlendirme raporu bu listenin başlarında değil hem. Кредитная история моей девушки не возглавляет список этих тем.
Oldukça geç haber verdiğimi biliyorum ama bir arkadaşımın nişanına davetliyim. Belki sen de gelmek istersin diye düşündüm. Знаю, что запоздала с приглашением, у моей подруги помолвка, подумала, ты согласишься прийти.
Arkadaşımın biri, Mombasa Kartel hakkında bir şeyler öğrenmek istediğini söyledi. Друг говорил, вы хотите получить внутреннюю информацию о картеле Момбаса.
Adamın biri, arkadaşımın arkadaşı çakma el çantaları yapıyor. Один парень, друг друга, изготавливает поддельные сумочки.
Arkadaşımın mutlu sonunu geri getirmeme yardım et. Помоги мне вернуть счастливый финал моему другу.
Hayatımda ilk kez, gerçekten de mutluyum ve benden toparlanıp hiç arkadaşımın olmadığı bir yere taşınmamı istiyorsunuz. И теперь ты хочешь чтобы я собрала вещи И уехала куда-то, где у меня нет друзей?
Cecilia, bir arkadaşımın restoran müdürüne ihtiyacı var, ilgini çeker mi? Сесилия, моей подруге нужен менеджер в её ресторане. Тебе это интересно?
Erkek arkadaşımın, erkek arkadaşım olmasına izin vererek bana iyilik yaptığını mı sanıyorsun? Думаешь, ты делаешь мне одолжение.. Позволяя моему парню встречаться со мной?
Bir arkadaşımın disklerinden biri kaymıştı. O zamandan beri işkence gibi bir acı çekiyor. Мой друг защемил диск, и с тех пор его мучают ужасные боли.
Arkadaşımın yoga stüdyosunda yıl dönümü partisi var, mutlaka gel. У подруги в студии йоги вечеринка. Год со дня открытия.
Ben her zaman kendimi arkadaşımın yerine koyarım. Я всегда ставлю себя на место приятеля.
saat sonra arkadaşımın teknesinde olabiliriz, ya da burada oturur, günlerce nehir devriyesini bekleriz. Десять часов до корабля моего друга. Или торчать здесь, поджидая несколько дней речной патруль.
Bir arkadaşımın arkadaşının arkadaşı bana kliniğin adresini verdi. oraya gidip ne varsa alıp geldim. Друг моего друга моего друга дал мне адрес клиники, я съездил и затоварился.
Ben sadece yakın arkadaşımın bir kez olsun kendinden ziyade başkalarını da düşünebileceğinden emin olmak için gelmiştim. Я пришёл убедиться, что мой хороший друг хотя бы раз думает не только о себе.
Vietnamlıların, benim ve kız arkadaşımın, senin arkadaşının sigara dumanından boğulmalarıyla ne gibi bir ilgisi olabilir acaba? Какая связь между вьетнамцами и тем, что мне и моей девушке приходится вдыхать сигаретный дым твоей подруги?
Hepsini aradım ve Louis'in tükürüğünü ölü arkadaşımın üzerine yerleştirmede yardıma ihtiyacım olduğunu söyledim. Я обзвонила всех родичей и попросила их измазать слюной Луиса тело моей подруги.
Bu gece benim için özel ve çok eski bir arkadaşımın doğum günü. Сегодня у моего давнего и очень важного для меня друга День рождения.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.