Beispiele für die Verwendung von "basın" im Türkischen

<>
Basın, FBI'ın en çok arananlar listesindeki bir kaçağın başkentte olduğunu düşünüyor. Пресса считает, что самый разыскиваемый беглец был здесь, в Вашингтоне.
Bir basın toplantısı düzenleyeceğiz ve siz de bunun sizin kararınız olduğunu söyleyeceksiniz. Мы устроим пресс-конференцию, и вы объявите, что это ваше решение.
Bu dava, basın için yaratıldı. Это дело просто создано для СМИ.
Sevdiğiniz birini ya da evcil hayvanınızı kurban etmek için tuşa basın. Чтобы принести в жертву любимого или домашнего питомца, нажмите кнопку...
Basın toplantısının acınası fili feda etme hamlesi olduğunu fark etmediğimi mi sandın? Думаешь, я не заметил, что на пресс-конференции ты пожертвовал слоном?
Valinin iki saat sonra bir basın toplantısı var. У губернатора будет пресс конференция через пару часов.
Çünkü basın bunu "Hippinin biri valiyle frizbi oynamak istedi" şeklinde verdi. В прессе всё повернули так, будто хиппи играл во фрисби с губернатором.
Bu konferans sadece kayıtlı katılımcılar ve basın için. Конференция только для зарегистрированных участников и для прессы.
Not: Bütün Kırgız bayan televizyon muhabirlerinin yaşamlarında en bir kez kaçırılma tecrübesi yaşadığı izlenimini verme riskine karşın (çünkü bu gerçek değil), Global Sesler gelecek hafta başka bir bayan televizyon muhabirinin boyalı basın tarafindan "sahte" olarak nitelenen kaçırılması üzerine izlenimler toplayacak. Рискуя создать ложное впечатление, что все представительницы слабого пола с кыргызского телевидения были хотя бы один раз в жизни похищены (хотя это не так), Global Voices приступит к сбору материалов о "ложных похищениях" отдельных телеведущих журналистами таблоидов.
Basın kartın sana sadece daha fazla izin sağlıyor. Твой пропуск журналиста дает тебе слишком большой доступ.
Cyrus, bütün basın ordusu beni bekliyor! Сайрус, меня ждет целая армия журналистов.
Sen ve Mellie basın odasında açıklamanızı yapın. Вы и Мелли сделаете заявление в пресс-центре.
Müvekkilim, Bay Lawton önce basın sonra da sosyal medya tarafından suçlandı ve mahkum edilmeye çalışıldı. Мой клиент, мистер Лоутон, был осуждён и признан виновным сначала прессой, потом соцсетями.
22 Temmuz 1875'te Hasanbey Zerdabi tarafından Bakü'de çıkarılan "Ekinci", Azerbaycan millî basın tarihinde ilk esaslı adım oldu. Первый номер газеты вышел в свет 22 июля 1875 года. Сегодня этот день отмечается в Азербайджане как День национальной прессы.
Ayrıca, yayınlanan basın açıklamasında sanatçının sekizinci albümünün ilk single'ının yakında yayınlanacağı belirtildi. Последовавший пресс-релиз гласил, что первый сингл с восьмого студийного альбома будет скоро выпущен.
Bir basın bülteninde Eminem, Dr. Dre'yle birlikte hatırı sayılır miktarda şarkı yaptıklarını ve "Relapse 2 "'nin çıkmasıyla herkesin en iyiyi alacağını söyledi. В пресс-релизе Эминем рассказал, что он и Dr. Dre записали большое количество песен и, таким образом, выпустят 2 альбома.
Ama bugün dostlarım, basın daha değişik bir sorunla karşı karşıya. Но сегодня, поверьте, пресса столкнется с совершенно иной проблемой.
O kadar sıkıcı bir basın toplantısı yaptı ki kimse bunu haber yapmadı. Он провел настолько скучную пресс-конференцию, что никто из прессы не заинтересовался.
Filistinli - ABD'li haberci Sara Yasin bazı basın iddialarının saçmalığını öne çıkarıyor: В этом твите палестино - американский журналистка Сара Ясин указала на абсурдность некоторых заявлений СМИ:
Bu çağrıyı kabul etmek için bire basın. Чтобы принять этот звонок, нажмите один.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.