Sentence examples of "bulmuşlar" in Turkish

<>
St. Cloud'u ara, olay mahallinde parmak izi bulmuşlar mı sor. Позвони в Сент Клауд, спроси, нашли ли они отпечатки.
Emma'nın evini bulmuşlar da ne demek? Что значит они нашли дом Эммы?
Ama bıçağın tutma yerinde antimon oksit bulmuşlar. Но обнаружили оксид сурьмы на рукоятке ножа.
Bu doğru mu? İki kocada da kullanılmış prezervatif mi bulmuşlar? Это верно что, нашли использованные презервативы на каждом из мужчин?
Motosikleti, Union İstasyonu'nun bir blok ötesinde bulmuşlar. Они нашли мотоцикл в квартале от Юнион Стейшн.
Çocuklar ahırda oynarlarken gizli bir kapı bulmuşlar. İçeri girince de kemikleri bulmuşlar. Дети играли в сарае, нашли люк, залезли, нашли кости.
Levi'ın kasık bölgesinde uzun, sarı bir saç bulmuşlar. Они нашли длинный, светлый волос в промежности Ливая.
Danimarka'dakiler onda meyvelerde ve deniz ürünlerinde bulunan zehrin aynısından bulmuşlar. Датчане нашли тот же яд, что был во фруктах и морепродуктах.
Her türlü eğlenceye kanıt olabilecek şeyleri bulmuşlar ama Anita'yı nolu odaya bağlayan bir şey yok. Они нашли много чего интересного, но ничего, что бы связало Аниту с номером.
Adli tıpçılar bahçede numara bir ayakkabı izi bulmuşlar. Криминалисты нашли в саду след от ботинка размера.
Açık bir pencere, boş likör şişeleri ve dağınık bir yatak bulmuşlar. Они нашли открытое окно, пустые бутылки из-под алкоголя и смятую постель.
Cadde köprüsü altında bir kadın cesedi bulmuşlar. Под мостом на -ой нашли труп женщины.
Jennifer Morrison'ın dairesinde Royal Bank of Macao şeritli bin Amerikan doları bulmuşlar. Они нашли 00 долларов с упаковкой банка Макао на квартире Дженифер Моррисон.
Birkaç bilim adamı meraklısı batığı yıl önce bulmuşlar. Пара подражателей Кусто нашли обломки корабля лет назад.
Çok zaman sonra, sanırım bu binlerce yıla karşılık geliyor, büyük bir yıldız kuşağı bulmuşlar. Прошло время, думаю, это означает тысячи лет, и они нашли огромный пояс звезд.
Bazı çocuklar Pinecone Kumsal'ında para bulmuşlar. На сосновом берегу дети нашли деньги.
Polislerim seni yol kenarında bulmuşlar, etrafın leşlerle sarılıymış. Офицеры нашли тебя на обочине, в окружении гниющих.
Dışarı çıktıklarında, onu bu halde bulmuşlar, ama bir şüphelimiz var. Они вышли и нашли её уже мёртвой. Но у нас есть подозреваемый.
Sam Houston Ulusal Ormanı'nda bir ceset bulmuşlar. Нашли тело в Национальном заповеднике Сэма Хьюстона.
Çocuklar, korulukta gömülü bir kadın cesedi bulmuşlar. Детишки нашли тело женщины, закопанное в лесу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.