Sentence examples of "duruyor" in Turkish

<>
Sevgili kız kardeşin de sana çekmiş gibi duruyor. И кажется ваша дорогая сестра прибирает за тобой.
Sadece sanki birkaç kolun daha olsa işine yararmış gibi duruyor. Просто выглядит, будто вам не помешает еще пара рук.
Neden herkes bana Oscar deyip duruyor? Почему все продолжают называть меня Оскаром?
dolarlık tulumu ve dolarlık saç kesimi varmış gibi duruyor. У него комбез стоит двадцатку и доллара за стрижку.
Korkunç duruyor ama en hızlı yol bu. Звучит ужасно, но это быстрая смерть.
Saati ve cüzdanı hala yerinde duruyor. Часы и бумажник все еще здесь.
Birisi dördüncü arkadaşını bulmuş gibi duruyor. Похоже, кто-то нашел четвертого друга.
Bir tür uzay istasyonu, Ağ'ın tam ortasında duruyor. Некая космическая станция, которая сидит в центре сети.
Yolculuğun en zor kısmı önlerinde duruyor. Самая трудная часть пути ещё впереди.
Baksana V, memelerini çekmek için kullandığın şu küçük kamera duruyor mu? Hemen şurada. Эй Ви, у тебя еще осталась та мини камера, которой ты снимаешь сиськи?
Ben hiç sevmedim. Büyük pembe bir ceviz gibi duruyor. Мне не нравится, похоже на большой розовый орех.
Burada bir insan duruyor olsaydı sürücü, otomobili durdururdu. Если человек стоял здесь, водитель должен был остановиться.
Yani, iki yaşayan insan, şu anda tam karşımda duruyor. Настоящие люди. Я серьёзно, передо мной стоят два живых человека.
Kıyaslayacak olursak, zırh delen mermilerin modası geçmiş gibi duruyor. По сравнению с этим смерть от пуль кажется прошлые веком.
Odanın kuzey tarafında Mavi takım elbiseli, kafası kazınmış. Silahlı gibi duruyor. Северный угол помещения, синий костюм, бритая голова, выглядит вооруженным.
Herkes bana hayatın bir peri masalı olmadığını söyleyip duruyor. Люди продолжают говорить мне, что жизнь не сказка.
Bir panda; sen ve kaderin arasında duruyor. Некая панда стоит между тобой и твоей судьбой.
Yani, teknik olarak uygun olmasa da, gerçek hakim ifadesi abartı gibi duruyor. Поэтому "настоящий судья" хоть и звучит формально точно, но кажется преувеличением.
Bayan Bruner temsil ettiği adamın avukatı olarak hemen onun yanında duruyor. Мисс Брунер, защитник подсудимого и она представляет здесь его сторону.
Çete darbesi gibi duruyor, ama biz hâlâ kitabı kimin aldığını bulabilmeyi umuyoruz. Похоже работа банды, но мы все еще надеемся выяснить кто взял книгу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.