Ejemplos del uso de "было не" en ruso

<>
Хотя в некоторых странах, таких как Танзания, альбиносов до сих пор преследуют и даже убивают, считая их символами невезения или колдовства, гуна с особым уважением относятся к своим детям - альбиносам, хотя так было не всегда. Geni taşıyan iki ebeveynin birleşmesiyle oluşan kalıtsal bir durumdur. Tanzanya gibi bazı ülkelerde, kötü şansı ve bazende büyücülüğü simgelediklerine inanıldığı için, albinolar tacize uğruyorlardı ve hatta öldürülüyorlardı.
Это было не землетрясение, это был взрыв. Bu artçı sarsıntı değil, bu bir patlama.
Это было не чтение, это была игра - блестящая, живая, смесь музыки и огня. Ona okuma denmez, bir oyunculuk gösterisiydi. Hayranlık uyandırıcı, etkili, müzik ve ateşten yapılmış birşey.
Да, пирожное было не самой лучшей идеей. Evet, Ahtapot * akıllıca hareket bir değildi.
Надеюсь, было не слишком тягостно. Umarım senin için çok eziyetli olmamıştır.
Это было не приключение. Bu bir macera değil.
Это было не свидание. Bu bir flört değildi.
Это было не самым умным решением. Açıkçası yaptığın akıllıca bir şey değildi.
Это было не очень красиво, да? Çok hoş değildi herhalde, ne dersin?
Было не очень страшно, лейтенант? Çok kötü sayılmaz değil mi Yüzbaşı?
Всё было не так, Хамре. İşler düşündüğün gibi değil, Hamre.
Знаете, это было не очень дешево, даже наоборот. Sizin de bildiğiniz gibi bu ucuz bir şey olsun istemedim.
Знаешь, мне было не до смеха с запаской. Eminim bir zirveden diğerine geçeceksin. Yedek lastik konusunda ciddiyim.
"Это было не зря". "Hiçbir şey boşuna değildi."
В той особой коробке было не только порно. O özel kutuda pornodan başka şeyler de vardı.
Зачем Рози сюда подыматься? приходить сюда ей было не зачем. Rosie neden buraya geldi? O gece çalışmıyordu. Kumarhanede olması gerekmiyordu.
Это было не состязание. Bu bir yarışma değildi.
Работы было не продохнуть. Meşguldüm, çok meşgul.
Если наша жертва ела фирменное блюдо, значит, дело было не раньше вечера. Kurbanımız, mekanın özel yemeğinden yediyse o halde saat: 00'a kadar orada değildi.
Единственный живой свидетель, твой собственный отец, считает, что все было не так. Hâlâ hayatta olan tek görgü tanığı, senin baban, bunun böyle olduğundan emin değildi.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.