Sentence examples of "если ты не хочешь" in Russian

<>
Если ты не хочешь, мы поддержим, но... Bunu yapmayı istemezsen, sana destek oluruz, fakat...
И если ты не хочешь, чтобы всё прогорело, лучше научиться тушить огонь. Eğer her şeyin baştan aşağı yanmasını istemiyorsan alevleri nasıl etkisiz hâle getirmen gerektiğini bilmelisin.
Послушай, если ты не хочешь - нам необязательно ехать. Pekala, dinle, eğer istemiyorsan bugün gitmek zorunda değiliz.
Но если ты не хочешь, чтобы Тор раскроил тебе череп ты отдашь свой телефон! Hayır, Reggie burada değil. Fakat Thor'un kafanı yarmasını istemiyorsan eğer telefonunu hemen bana ver!
Ками, если ты не хочешь.. Cami, eğer bunu yapmak istemiyorsan...
Если ты не хочешь зайти на чашечку кофе? İçeri gelip bir fincan kahve içmek istemez misin?
Роза, если ты не хочешь ребенка, мы с Гомером отвезем тебя куда следует. Eğer bu bebeği istemiyorsan, Homer ve ben seni bir yere götüreceğiz. Güvenli bir yer.
Я нанял тебя для работы. Если ты не хочешь её делать, скажи. Seni bir iş için tuttum ve işi yapmayacaksan hemen söylemen daha iyi olur.
Если ты не хочешь сходить на ужин. Tabii sen yemeğe çıkmak istersen o başka.
А ты не хочешь сменить тон? O ses tonunu değiştirmek ister misin?
почему ты не хочешь отпускать меня. Gitmeme izin vermek istememe sebebini anlayabiliyorum.
Оливер, милый, ты не хочешь зайти и попрощаться? Oliver tatlım, içeri gelip güle güle demek ister misin?
Ты не хочешь показаться трусом. Bir korkak gibi görünmek istemiyorsun.
Разве ты не хочешь быть частью? Bir parçası olarak hissetmek istemiyor musun?
Так ты не хочешь вступать в клуб дронов, может устроить соревнование, провести время с семьей? Yani insansız hava uçağı kulübüne girmek istemiyorsun? Biraz rekabet, alçak uçuş birkaç aile fotoğrafı filan?
Ты не хочешь признавать, что все твои усилия были потрачены впустую. Bu güne kadar yapmış olduklarınızın, işe yaramaz olduğunu kabul etmek istemiyorsunuz.
Ты не хочешь погулять? Насладиться погодой? Bu güzel havada dışarı çıkmak istemiyor musun?
А ты не хочешь как-нибудь вечерком заглянуть к нам на ужин? Başka bir zaman güzel bir akşam yemeği için gel o zaman.
Ты не хочешь ответить? Cevap vermek istiyor musun?
Ты не хочешь переодеться перед..? Kıyafetlerini değiştirmek ister misin, peki?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.