Beispiele für die Verwendung von "по правде" im Russischen

<>
По правде говоря, я радуюсь, словно досрочно освобожденный. Gerçeği şu ki, affa uğramış bir mahkûm gibi coşkuluyum.
Она к нему плохо относится. По правде сказать, она ко всем плохо относится. O, ona karşı kibar değildir. Aslında, o kimseye karşı kibar değildir.
По правде, акваланг - это не просто хобби. Gerçek şu ki, Scuba sadece bir hobi değil.
Сказать по правде, он та еще сволочь. Dürüst olmak gerekirse, biraz da kalın kafalıdır.
но по правде сказать я тоже хотела ее наказать. Fakat şu gerçek ki onu cezalandırmayı ben de istedim.
По правде говоря, им следует выложить пятдесят тысяч за улучшение этого дома. Dürüst olmak gerekirse, o eve elli bin dolar civarında yatırım yapmış olmalılar.
По правде говоря, я этого не сделала. Gerçek şu ki başaramadım ama bunu birlikte başarabiliriz.
Ты притворялся таким слабым, нравственным мелким идиотом, но, по правде, ты просто гребаное ничто! Şu zayıf, ahlâk düşkünü küçük bir pislik gibi davransan da gerçekte ciğeri beş para etmez puştun tekisin.
По правде говоря, немногие в курсе, что он далеко не волшебник. Aslında, bunu çok az insan bilir, ama gerçekten su üstünde yürüyemez.
По правде говоря, я даже горжусь этим. Aslında garip bir şekilde bununla gurur da duyuyorum.
Пытаюсь забыть обо всем этом, по правде говоря. Doğruyu söylemek gerekirse, bütün bu olanları unutmaya çalışıyorum.
Ладно, по правде говоря... Pekâlâ, gerçek şu ki...
По правде сказать, он хорошо засыпает и без Корицы. Peki, gerçek şu ki, Bence o Tarçın'sız uyuyabilir.
Сказать по правде, мне не нравится с тобой работать. Bak, gerçek şu ki seninle çalışmaktan hiç keyif almıyorum.
По правде говоря, Мелвин, я... Gerçeği söylemek gerekirse, Melvin, ben...
По правде говоря, мне бы пригодилась ваша помощь. Aslında sizin için sakıncası olmazsa biraz yardım işime yarayabilir.
По правде, она ненавидит это. İşin gerçeği bu işten nefret ediyor.
Сказать по правде, я сам частично черный. Doğrusunu söylemek gerekirse, ben de biraz siyahîyimdir.
По правде говоря, это подняло мне настроение. Dürüst olmak gerekirse, gerçekten kendime getirdi beni.
И по правде говоря я все еще посещаю терапию. Ve doğruyu söylemek gerekirse hâlâ bu konuda terapi görüyorum.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.