Sentence examples of "Öfke" in Turkish

<>
Öfke, sapkınlık, şiddet, sahtekârlık, hainlik. Гнев, ересь, насилие, обман, предательство.
Evet ama bir öfke ne kadar sürer? Да, но сколько может длиться ярость?
Öfke, nefret, şiddet, aslında hepsi sadece korku. Злость, ненависть, насилие - это все просто страх.
İnsanların medyası benim türümü korku, öfke ve terör ortamını beslemekle suçluyor. Нас обвиняют в насаждении страха, террора и ненависти по всему миру.
Mantıklı ve hesaplı hareket eden bir yaratığın öfke ve nefretle tükendiğini görmek... Видеть, как существо логики и расчётливости теперь поглощено яростью и ненавистью...
Bu da şüphelinin öfke seviyesini gösteriyor. Это указывает на уровень агрессии субъекта.
Pekâlâ. Sateen, seni bugün birazcık gözlemledikten sonra biraz öfke yönetimi terapisine gerçekten ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. Сатин, я сделал кое-какие наблюдения и думаю, что тебе стоит немного полечиться от гнева.
Neden teknolojideki her gelişme eninde sonunda şiddet ya da öfke için kullanılıyor? Почему каждый технологический прорыв в итоге используется в гневе или ради насилия?
Jim, öfke mektupları, telefonları ve e-postaları alırdı. Джим получал гневные письма, звонки, электронную почту.
Tecavüz, aile içi şiddet, şizofreni travma sonrası stres bozukluğu, öfke kontrolü. Нападение, насилие в семье, шизофрения, посттравматическое стрессовое расстройство, управление гневом.
Nefret öfkeye yol açar, öfke de kimsenin konuşmasına izin vermemeye! Ненависть ведет к гневу, а гнев не позволяет говорить другим!
Öfke sorunların ve bu kadar çabuk parlaman bu birimin aşabileceği şeyler değil. Знаешь, твои проблемы злости и гнева известны далеко за пределами участка.
Karısını dövmüş, barda kavgaya karışmış ve mahkeme onu öfke kontrolü seminerine göndermiş. Семейное насилие, драки в баре, и назначенные судом курсы управления гневом.
Yoğun öfke içeren stresi yüksek bir işte çalışan A tipi bir işkolik olmadığın sürece tabii. Вы знаете, пока вы не стали трудоголиком Высокий стресс на работе, нарастающий гнев.
bütün öfke, kızgınlık ve giysilerini at. Всю свою ярость, гнев и одежду.
Yine de, Miami'deki Kübalı sürgün topluluğunun sert kısmı, neredeyse genelleştirilmiş bir öfke gösterdi. Тем не менее, бескомпромиссный сектор кубинской эмиграции в Майами продемонстрировал практически всеобщую злость.
Bir odada Paketi yeterince öfke, bazen şansınız yaver gidiyor. Собери много ненависти в комнате, и однажды тебе повезет.
Bu dünyanın daha önce hiç şahit olmadığı korkunç bir öfke ve intikamla saldıracağız. Мы ударим с яростью и неистовством каких этот мир еще никогда не видел!
Aşk, öfke, özlem, mutluluk, korku, dostluk... Любовь, гнев, тоска, счастье, страх, дружба...
Pekala, ne öfke, başağrısı, kişilik bozukluğu ve hipogonadizme yol açar? Хорошо, что вызывает ярость, головные боли, психическое расстройство и гипогонадизм.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.