Beispiele für die Verwendung von "İki taraflı çalışan" im Türkischen

<>
Ay tutulmaları sırasında ayı yemeye çalışan ejderhaya karşı ayı savunmak gibi özel bir görevleri vardı. Ay tutulmaları sırasında geceleri sadece onların dışarıda kalmalarına izin veriliyordu. Их исключительной обязанностью была защита Луны от дракона, который пытался проглотить её во время лунных затмений, поэтому они были единственными, кому дозволялось выходить из дома в ночь лунного затмения.
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz. Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
En gözde eğlenceleri, ata binmek ve çiftlikte çalışan çocuğa eziyet çektirmekti. Она любила ездить верхом и мучить паренька, который работал там же.
Kürklü aşüfte Rus bir çift taraflı ajandı. Шлюхой в мехе была русский двойной агент.
Saki barında çalışan çok tatlı bir çocuktur. Он славный парень, работает в сакэ-баре.
Delilikten kaçışı olmayan, çift taraflı, korkunç bir hayatınız olduğunu hissettiniz mi? Вы не чувствуете здесь двойной жизни, выход из которой один - сумасшествие?
Çalışan bir araba bulmadan bizi öldürecekler. мы не успеем найти работающую машину.
Bu yüzden tek taraflı iddia edemezsin. Ты не можешь так односторонне утверждать.
Alma ile birlikte çalışan adam mı? Того, что работает с Альмой?
Bana göre bu, gökyüzünü silahlarla doldurma konusunda dünyayı ayağa kaldıracak cinsten bir çift taraflı fırlatma aracı. Мне кажется, что это пусковая ракета двойного назначения, которая наверняка спровоцирует всемирную лихорадку космических вооружений.
Alın teriyle çalışan biri için çok da pahalıdır o traktör. Он много значит для того, кто умеет работать руками.
Beni dahil etmeden aldığın tek taraflı kararlardan vazgeçmelisin. Ты должен прекратить принимать такие решения без меня.
Laboratuvarda çalışan başka birini tanıyor musun? Знаешь ещё кого-нибудь из работников лаборатории?
Bu yönetmeliklere göre şirketin kurucusu olarak yönetim kuruluna dördüncü bir kişiyi kabul etmeye tek taraflı bir hakkın var. Согласно уставу компании, ты, как основатель, обладаешь правом в одностороннем порядке ввести четвёртого члена правления.
Çünkü burada yaşamaya çalışan bir grubun günlük hayatlarına güvenle dönebilmeleri için tek yol. Только так группа людей, которая пытается здесь жить, сможет безопасно передвигаться.
Elmer iki taraflı olarak da kullanabiliriz sanırım. Элмер у нас в двух режимах работает.
Dünyayı seven ve onu kurtarmak için çalışan esrarengiz savaşçılar gibi biz de aynen öyle olan yeni savaşçılarız. Память о новых рыцарях, рыцарях тайного ордена, которые любят эту землю и пытались спасти её.
Bana göre, iki taraflı mastektomi en iyi seçeneğin. На мой взгляд, двойная мастэктомия твой лучший вариант.
Ya başka bir bilim insanından bahsediyorsa? Laboratuvarda çalışan başka birinden? А вдруг она говорила об ученом, который работал в лаборатории?
Ama iki taraflı casusluk yapmaya hazırsın yine de? Но ты все еще готов играть двойного агента?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.