Beispiele für die Verwendung von "şeyi" im Türkischen

<>
Yaptıkların herhangi bir şeyi değiştirecek mi sanıyorsun? Думаешь, твои действия хоть что-то изменят?
Ben sadece küçücük bir şeyi değiştirdim. Я поменяла только одну маленькую вещь.
Ben de ona, her şeyi uluslararası cinsiyet simgeleriyle işaretlemesini söyledim. И я предложил пометить все вещи интернациональными мужскими и женскими символами.
Peki, baba orada bir tomar kağıt gibi duran şeyi gördün mü? Так, пап, видишь штуку, похожую на листок бумаги?!
Şimdi benimle beraber bir şeyi hayal etmeyi deneyin. Сейчас, просто попробуйте вообразить кое-что для меня:
O zamandan beri bir sürü şey yaşadık, her şeyi konuştuk, özürler diledik. Мы через столько прошли с тех пор, обо всем поговорили, всё исправили.
Her şeyi kendi kendimize yapmak zorunda olmamamız garip değil mi? Так странно, когда не нужно обо всем думать самим.
Başkanın yine bilmediği bir şeyi yapmak benim için zor olacak. Мне будет непросто, ведь президент опять ничего не знает.
Alfred Danimarkalılar hakkında her şeyi öğrenmeli ve ben de güvenini kazanmalıyım. Альфреду нужна информация о датчанах, а мне нужно его доверие.
Her şeyi öldürebilirim, ama bir çocuğu asla. Я убью кого угодно, но ребенка никогда.
Bak, Bu yeteneğe sahibim, ve bu herşeyi hesaplamamı sağlıyor, görüyor musun, her şeyi. Видишь ли, у меня есть талант, позволяющий рассчитать что угодно, увидеть все что угодно.
Bu hemen sonra başladı O iğne şeyi yaptım. Это началось сразу после вашей штуки с иглой.
Biri şu şeyi kullanmama yardım edebilir mi? Кто-нибудь, помогите разобраться с этой штукой?
Her şeyi her an hatırlamak kolay değildir Ollie. Нелегко помнить о вещах все время, Олли.
Brian, siz de Chicago Emniyetinde aynı şeyi arayın. Брайн, ты делаешь тоже самое по полиции Чикаго.
Sen hiç iş yönetmek falan istemiyordun ki. Her şeyi benim üzerime yıktın. Ты вообще не хотел вести бизнес, я все делал за тебя.
Bo, her şeyi aşırıya kaçırma gibi berbat bir huyun var. Бо, у тебя ужасная привычка все делать чересчур, вылезай!
Marty, her şeyi göz önünde tutarak bu şirketin geleceği için neyin en iyisi olduğuna karar vermem gerekecek. Марти, знаешь, в конце концов мне придется решить, что будет лучше для будущего этой компании.
Tüm dünyanın odağında olan güzelliğin, kendini sana adamış Woo Shik istediğin her şeyi yapabildiğin günler... притягивающая взгляды всего мира? Преданный У Сик? когда ты могла свернуть горы ради цели?
Fakat her an ve sonrasında, çöplerin arasında zamansızca değerli bir şeyi bulup tökezlersin. Но время от времени посреди всего этого мусора ты можешь наткнуться на настоящую драгоценность.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.