Ejemplos del uso de "Büyük olasılıkla" en turco

<>
Büyük olasılıkla komşulardan bazıları evi ateşe verdi sonra da sokağı kapattılar. Кто-то из соседей, вероятно, поджёг дом и заблокировал улицу.
Ve evet, Florida, Georgia ya da Karolina için hasar, büyük olasılıkla harap edici. Да, опустошение Флориды, или Джорджии, или Северной или Южной Каролины, вероятно, будет сокрушительным.
Büyük olasılıkla kendine gelemeyecektir, değil mi Dr. Shepherd? Он вероятно даже не очнется. Так, д-р Шепард?
Büyük olasılıkla bizi kaçıranlar. По-видимому, наши похитители.
Bu, büyük olasılıkla tüm pisliği bahçeye çeker. Наверное, прилетел на куриное говно во дворе.
Büyük olasılıkla kimyasal bir saldırı değildir. Может это и не химическая атака.
Eğer yayıncıya gidiyorsa, o zaman büyük olasılıkla bu yolu kullanacak. Если он направился к издателю, то несомненно пошел этой дорогой.
Büyük olasılıkla bütün otelin duyduğu kükreme ne olacak peki? И рев, должно быть, слышал весь отель?
Büyük olasılıkla kendi gömmüştü. Они сами себя хоронят.
Sizin odanız büyük olasılıkla tam öteki tarafta. Возможно, ваша комната на другой стороне.
Büyük olasılıkla yıllardır oluşum halindeymiş. Накопление вероятно происходило несколько лет.
Büyük olasılıkla bir asırdır. Лет сто, вероятно.
Şimdi, Biliyorum bir çoğunuz büyük olasılıkla beni bir Roman tanrıçası sanıyorsnuz. Вероятно, вы все считаете, что я своего рода знатная богиня.
Yok. Panzehir büyük olasılıkla virüsü üreten teknisyenle birlikte ortadan kalktı. Должно быть, противоядие умерло с лаборантом, создавшим вирус.
Yüzünde içerisinde cam parçalarının da olduğu derin kesikler kurbanımızın büyük olasılıkla pencereden aşağı atıldığını gösteriyor. Рваные раны лица с осколками стекла указывают что скорее всего, его выбросили из окна.
Büyük olasılıkla yakınlarda bir yerdedir. Возможно, она где-то неподалеку.
Büyük olasılıkla genetik bir hastalıktır. Наверняка, это что-то генетическое.
Büyük olasılıkla bundan kurtulamayacağız. Мы вероятно не выживем.
Büyük olasılıkla üçün katları. Возможно, кратное трем.
Yani, demek istediğim, büyük olasılıkla idam edileceklerini ya da daha kötüsü Kuzey Kore'ye geri gönderileceklerini düşündüler. Я думаю, они наверное боялись наказания, или, что еще хуже, высылки в Северную Корею.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.