Ejemplos del uso de "Buranın" en turco

<>
Buranın her köşesinde saklanmış birileri var, Bay Jasper. В каждом углу здесь сокрыты люди, мистер Джаспер.
Bertie buranın en güzel manzaraya sahip olduğunu söylüyor ki haklı da. Берти говорит, отсюда самый лучший вид. Он прав, разумеется.
Flynn buranın neresi olduğunu biliyordu ve bizi doğruca buraya getirdi. Флинн знал об этом месте и привёл нас прямо сюда.
Makineyi kontrol etmem, ama buranın sahibi değilim, ismim burada yazsa da. Но я не владею этим местом, хотя там и написано мое имя.
Buranın gece nasıl göründüğünü görmek istedim. Хотел увидеть, как тут ночью.
Bildim bileli Kaptan Flint'in buranın geleceği için, senin geleceğin için ne kadar önemli olduğunu söyler durursun. Насколько я помню, ты сказала мне, насколько Флинт важен для этого места и твоего будущего.
Buranın içindeki her şeyi hallediyoruz, bu yüzden akıbetimiz için endişelenmen gerekmiyor. Мы здесь уже со всем разобрались, вам больше не нужно волноваться.
Blackwell onları buranın yakınındaki bir kilisede öldürmüş. Блэквелл убил их в церкви недалеко отсюда.
Buranın cemaati daha farklı, değil mi peder? Здесь немного другие прихожане, Падре, да?
Buranın dışında ön kapımızı görebilecek daha iyi bir yer düşünebiliyor musun? Можешь представить себе лучший обзор нашей парадной двери, чем отсюда?
Ama ne yazık ki, buranın kontrolü tamamen bizim elimizde değil. Но, к сожалению, у нас нет всего контроля здесь.
Daha fazla New Orleans müziği istediğini söylemiştin. Buranın başlangıç için iyi olacağını düşündüm. что хотела бы узнать больше о музыкальной жизни не начать ли нам отсюда.
Hayatında, buranın mutlu ettiği tek bir insan bile gördün mü? Вы видели хоть одного человека, который здесь был бы осчастливлен?
Spartacus ve serserileri daha yeni buranın yakınlarında bir arabaya saldırdı. Недавно Спартак и его псы напали на повозку недалеко отсюда.
Söylediğim her şeye itiraz ediyor, sanki buranın efendisi olduğunu düşünüyor gibi. Он возражает на каждое слово будто думает, что он здесь хозяин.
Bence anlaşabileceğimiz tek bir şey var o da buranın pirzolası daha iyi. Мне кажется, в одном мы можем сойтись: ребрышки здесь лучше.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.