Sentence examples of "Gün" in Turkish

<>
Her gün "Pakistanlı", "pis göçmen" gibi kelimeler kullanırdım. Каждый день я использовал слова "паки" и "ВОГ" и...
Yani, biri piyanistin elini yetenek sınavından birkaç gün önce kırmış. И кто-то сломал пальцы пианисту за несколько дней до большого прослушивания.
Hanımefendi, önümüzdeki üç gün boyunca buradayız. Мэм, мы здесь еще три дня.
Zengin bir adam bir gün gazeteyi açmış. Однажды, один богатый человек открыл газету.
Trace, her gün burada her şeyin şeklini değiştiren adamım ben. Трейс, я тут каждый день, меняю облик всего окружающего...
Çünkü bir gün hepsi senin olacak seni ihtiyar tilki. Когда-нибудь они станут твоими, хитрый ты старый лис.
Önceki gün Bay Jacobs'ın evine gittiğimizde yerde onlardan bolca gördüm. В тот день их много валялось в доме мистера Якобса.
Bir gün ona aşık oluyorsun başka bir gün onu binlerce kez öldürmek istiyorsun. Сегодня ты любишь кого-то, а завтра готов уничтожить его хоть тысячу раз.
"Jack, Sana her geçen gün biraz daha aşık oluyorum." "Джек, я с каждым днем влюбляюсь в тебя всё больше.
Onun çoğu kasları çalışıyor, bense bütün gün rampalarla dolu bir eve kilitliyim. Твои суставы работают, а я днями сижу в этой коляске как привязанная.
Ertesi gün yargıcı görmek istediğini söylerken birileri kulak misafiri oldu. Тот подслушал разговор о встрече с судьёй на следующий день.
Ve sonra bir gün o turuncu elbise. А потом в один день оранжевое платье.
Gerçek kardeşimin her gün benim adımı haykırması mesela... Как ежедневно мой настоящий брат выкрикивает моё имя!
gün önce İran İstihbarat Kurulu Amir Yardımcısı yemi yuttu. Два дня назад заместитель главы иранской разведки заглотил наживку.
Yine ziyadesiyle uzun bir gün geçirdik Bay Godfrey. Прошел еще один долгий день, мистер Годфри.
Bilirsiniz, belki bu köylülerin birkaçını İşten çıkarabilirim, Bu şekilde bütün gün burada kazma işine paramı dökerim. Может, теперь я смогу уволить парочку деревенщин, которым я плачу за копание в грязи дни напролет.
Yarının işlerini şimdiden başlarım diye düşünmüştüm.. Ki yoğun bir gün olacak. Yani sana eve gidip uyumanı önermeliyim. Хотела подготовиться к завтрашнему дню, который полностью забит, так что предлагаю тебе пойти домой и выспаться.
Bir mahsuru yoksa birkaç gün içinde yanına gelip nasılsın diye bakmak istiyorum. Я-я хочу прийти проведать тебя на днях, если ты не против.
"Bana her gün okumam için kutsal dairesini tesis etti ve bana kuruşluk ilmihalin bir kopyasını verdi." "Он дал мне для ежедневного чтения" Литургию часов ", а также" Пенни Катехизис ".
Bob, bu da ne, bütün gün o pörsümüş kıçının üstünde oturup, gazete mi okudun? Боб, какого черта, ты просто сидишь на своей жопе и целый день и читаешь газеты?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.