Ejemplos del uso de "daha asla" en turco

<>
Üç kişi daha öldü. Bense bir daha asla kardeşimi göremeyebilirim. Еще трое погибли, и я могу никогда увидеть сестру.
Seni bir daha asla terk etmeyeceğim. Я тебя больше никогда не оставлю.
Birincisi, sınır dışı edilmeyi kabul edip evine dönersin ve bir daha asla buraya gelmezsin. Первый, вы соглашаетесь на отъезд едете домой, и никогда больше сюда не возвращаетесь.
Bana "Bir daha asla bu kasabada yemek yeme". dedi. Он сказал, что я больше никогда не пообедаю в этом городе.
Dokuz bin metrede kalbin donacak bir daha asla atmayacak. На тысячах футов твоё сердце замёрзнет и перестанет биться.
Bir daha asla kimse onu görmeyecek. И никто его больше не увидит.
O ilacı bir daha asla almayacağım. Я больше никогда не приму препарат.
Geçmişte de sana engel olmuştum, Bir daha asla böyle bir şeye sebbep olmayacağım. Я уже облажался с твоим прогрессом в прошлом, и этого не повторится опять.
Ve pisicik bir daha asla görülmedi. И кота больше никогда не видели.
O şeyi üzerinde tutmaya devam edersen, bir daha asla kendin olamayacaksın. Если ты не начнешь бороться - ты никогда уже не станешь собой.
Bir daha asla, seksten konuştuğunuzu duymayacağım. Так что никаких больше разговоров о сексе!
Ve en sonunda sana gerçeği söylediğimde beni bir daha asla görmek istemediğini söylemedin. И когда я это сделал, ты не порвала со мной всякие отношения.
Yoksa bir daha asla geri dönemezler. Иначе живыми они вернуться не смогут.
Bu kadar. Bir daha asla yakalanmadı. Его так никогда и не поймали.
İkinizde bir daha asla bilgisayar... Вы оба останетесь без компьютеров...
Buradan bir an önce gitmezsem bir daha asla seks yapmayacağım. Если я отсюда выберусь, никогда не буду заниматься любовью.
Bir daha asla böyle bir şeyin olmayacağını biliyorsun, değil mi? Это больше не повторится, ты же понимаешь почему, правда?
"Onu bir daha asla kollarımın arasına alamayacağım." "Больше никогда мне не обнять ее снова".
Onu bulduğumda o kadar derin bir çukura gömeceğim ki bir daha asla gün ışığı göremeyecek. Когда я его найду, закопаю так глубоко, что он никогда не увидит свет.
Bir daha asla böyle bir şey yapmamasını söyledim. Я сказал ей никогда так больше не делать.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.