Sentence examples of "dua" in Turkish

<>
Senin için dua edeceğiz, değil mi çocuklar? Мы будем молиться для вас. Правда, парни?
Ailede senin için dua eden birinin olması her zaman iyidir. Всегда хорошо, если в семье кто-то за тебя молится.
Bu genç adam bizim yardımımız için dua etti. Молодой человек молился, чтобы получить нашу помощь.
Şimdi gidip bir yerde dua edin ve burada tövbe etmeye başlayın. Ты пришёл сюда и молишься, и начинаешь испытывать чувство покаяния.
Kraliçe Katherine ve Leydi Anne için dua ediyorum. Я молюсь за королеву Екатерину и леди Анну.
İsa'ya dua edelim, bu işe yarasın. Будем надеяться на Христа, это сработает.
Tamam çocuklar, şimdi el ele tutuşup dua edelim. Хорошо, ребята, давайте сложим руки и помолимся.
İnsanlar, onların adına dua etmemi ister, ve ben de onları Tanrıya yakınlaştırırım. Люди просят нас помолиться за них, и этим мы приближаем их к Богу.
Ama işin doğrusu, her yerde dua edebilirsiniz. Но видит Бог, молиться можно где угодно.
Yarınki yürüyüş için iyi görüş mesafesi ve iyi hava için dua etti. Он просил у бога хорошей видимости и хорошей погоды на завтрашний поход.
Beni eli yüzü düzgün bir kadın olarak tanıyınca Tanrı'ya temiz bir başlangıç için dua ettim. Раз уж сделал из меня порядочную женщину, я молила Бога о начале новой жизни.
Haçlı askerlerimiz uzun zamandır, onunla ve ordusuyla karşılaşmak için dua ediyor. Наши крестоносцы долго молились, чтобы встретиться с ним и его армией.
Yılda bir kez Aziz Teresa'nın mezarı başında dua ederiz. Раз в год мы молимся на могиле святой Терезы.
Ve tıpkı "Ye, Dua Et" in kahramanı gibi Tobias eşinden mümkün olduğunca uzaklaşmaya karar verdi. И по примеру героини "Ешь, молись", Тобиас решил уехать от жены как можно дальше.
Senin ettiğin duaya karşılık dua engeli kullandım bile. Я уже использовал блокировку молитв на твои молитвы.
Ve Tanrı'nın onlara bahşettiği bu mutluğa dua edip neşelerini paylaşmak ve aşklarını kutlamak için buradayız. И молиться о благословении Божьем для них, разделить их радость и праздновать их любовь.
Dua ediyor ve diğerlerine yardım ediyorum yatmadan önce de bir ağızlık takıyorum. Я молюсь и пытаюсь помочь другим, А на ночь одеваю капу.
İmparatorluğun zaferi ve güvenliği için dua ediyorum. Я молюсь о победе и безопасности Империи.
İnsanlar Tanrı'nın, böyle yaparlarsa kendilerine yardım edeceğini düşündükleri için dua eder. Люди молятся, потому что они верят, что Господь поможет им.
Çarmıha gerilmesine izin veren bir adama insanların dua etmesini hiç anlamadım zaten. Никогда не понимал людей, молящихся парню, который позволил себя распять.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.