Sentence examples of "hediye" in Turkish

<>
Ve ona olan saygını göstermen için bir hediye vermen gerekecek. И ты должен будешь преподнести ему подарок в знак уважения.
Evet. Onu hak etmiştim, ben de ona sevgililer gününde hediye verdim. Сделал на нем гравировку, и подарил ей на день святого Валентина.
Vietnam'daki çocuklar için, hediye getirmem istendi. Меня попросили принести подарки для вьетнамских детей.
Bir de Annie bana, "Hediye yok" un "Hediye al" olduğunu açıkladı. О, Энни объяснила мне, что "без подарков" обозначает "принести подарки".
Böyle bir yüzüğü almak için karşılığında bir hediye vermelisin. Но чтобы управлять таким кольцом, нужен значительный дар.
Sanırım eski köleniz Abigail oğluna başka bir hediye daha yollamış. Кажется, здесь опять подарок для сына вашей бывшей рабыни.
Ellie ufak Ruxin'e özel bir hediye getiriyor. Элли принесла особенный подарочек для малыша Раксина.
Paterson, projesinin gelecek nesiller için bir hediye olmasını umuyor. Кэти Патерсон надеется, что её идея обернется прекрасным подарком для будущих поколений.
Büyük krallar büyük taşlar hediye etmez. Великие короли не дарят огромных камней.
Hediye Bayramı. Bu da bana, birbirimize uzun zaman önce verdiğimiz o özel hediyeyi hatırlattı. Это заставило меня вспомнить, очень интимный подарок который мы подарили так давно друг другу.
Hediye almak yerine sana dolar versem olur mu? Что если я дам тебе долларов вместо подарка?
İşte burda da senin için hazırladığımız şık hediye kutusu. Мы тут приготовили для тебя пакетик с классными подарками.
Phoebe hediye vermez ki, üç gün sonra bir kart gönderir. Фиби дарит не подарки, а открытки, тремя днями позже.
sadece doğum gününde mi hediye verilir? можно дарить только на дни рождения?
Henüz olmayan doğum günüm için kendine bir taksi şoförü hediye etti. Она подарила себе таксиста на мой еще не наступивший день рождения.
Ama o size hediye almayı aklına getiremezdi. Çünkü böyle şeylerle ilgilenen kişi hep bendim. Он не додумается подарить вам подарок, потому что о таком всегда заботилась я.
Kevin'in Paris'ten size yolladığı sevimli bir hediye sepeti. Кевин прислал вам милую подарочную корзинку из Парижа.
Hepimiz buluştuk ve doğum günü için Tom'a bir hediye çeki aldık. Мы все собрались и купили Тому подарочный сертификат на его день рождения.
Yapı katılımcılarına ücretsiz bir Xbox One ve Microsoft Store'nin $ 500 hediye kartı hediye edildi. Участники конференции бесплатно получили Xbox One и подарочные карты в Microsoft Store на 500 долларов.
Size bir hediye gönderecek olsaydım bu, balık kemiğini çıkarmanızı sağlayacak daha iyi bir alet olurdu. Если бы я сделала вам подарок, то это был бы инструмент для удаления рыбных костей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.