Sentence examples of "karın" in Turkish

<>
Sen, her türlü acıyı hakettin, ama karın ve oğlun etmedi. Ты все это заслужил. А вот твои жена и сын - нет.
Gördüğün her kadın senin karın değil, Neil. Не каждая женщина - твоя жена, Нил.
Bir daha böyle davranışta bulun, karın buradaki koşullar hakkında şikayet etmek zorunda kalmayacak. Еще одна такая выходка и ваша жена больше не будет жаловаться на здешние условия.
Ona "kanser karın" dediğinde sana daha çok saygı duyuyordum. Я больше тебя уважал, когда ты звала её раковой женой.
Sen de, karın da, çocukların da, fahişen de umurumda değil! Мне плевать на тебя, твою жену, детей и на твою шлюху.
Karın ve oğlunun sonu da öyle mi olsun istiyorsun? Ты этого же хочешь для своей жены и сына?
Şu an elimizde sadece üzerinde bir karın parçası olan üzgün ve gri bir penis var. Пока всё, что мы имеем, это унылый серый пенис с куском живота внутри.
Sen benim kocamsın, ben de senin ölü karın. Ты мой муж, а я твоя мёртвая жена.
Bugün bir çocuğun karın bölgesine CT çektim ve tamamı sakızdan oluşan cm'lik bir kitle buldum. Я сегодня делала ребёнку КТ брюшной полости и нашла безоар на сантиметров из сплошной жвачки.
Göğüs, karın, sırt, bacak, omuz. Грудь, живот, спина, ноги, плечо.
Gömülse bile buz ve karın altına aşk daima varlığını sürdürürmüş. Но любовь преодолеет все, и снег, и лед.
Burada yaşamak için karın evrim geçirmesi gerekir ve o da bunun taslağı. Чтобы жить здесь, снегу надо эволюционировать, а она - схема.
O kadınlardan biri seni karın ya da senin kızın olabilirdi. Одна из этих женщин могла быть твоей женой. Или дочерью.
Yukarıda uyuyan karın ise yüksek bir sigorta poliçesinden yüklü miktarda para alacak. Yanlış mıyım? Твоей жене, которая спит наверху, достанутся щедрые выплаты по страховке, так?
Ama sadece ben senin karın olacağım. Но лишь я стану твоей женой.
Yoksa muhteşem bir düğün yapıp, sonra karın tarafından terk mi edildin? У вас была шикарная свадьба, а жена потом от вас сбежала?
Bak, Hoss, karın seni şutlamış işte. Слушай, Конь, твоя жена бросила тебя.
Karın, Sally Legge, sadık bir kadın, fakat sen onu çok fazla zorladın, bayım. Ваша жена, Салли Легг, женщина преданная, но вы слишком давили на нее, месье.
Karın ve Tina'yla çıktığınız o aptalca yolculuktan sonra bu kapının arka tarafında epey vakit geçirdin ne de olsa. Ты ведь много времени провёл с той стороны двери, когда по глупости сбежал с женой и Тиной.
Nasıl mümkün olabilir Karın suçlamak Ben, kendimi, masum olduğum zaman? Как бы я смог обвинить твою жену, если я сам невиновен?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.