Sentence examples of "parçacık hızlandırıcı" in Turkish

<>
ay önce, parçacık hızlandırıcı aynen planlandığı gibi çalıştı. месяцев назад у нас был плановый запуск ускорителя частиц.
Parçacık çarpışmasının sonucunda ne kadar çarpışma enerjisi açığa çıktı? В результате взаимодействия частиц Какое именно количество энергии выделилось?
Tamam, bu bize olacak kundakçı kullanılan hızlandırıcı bir hangi tip. Ладно, это нам скажет, какой тип катализатора использовал поджигатель.
Tamam, Müon Parçacık Dedektörü o silahlar bize metre yaklaştığında bunu algılayacak Emin misin? Детектор частиц мюона даст нам знать, если обнаружит в радиусе метров какое-либо оружие.
Dünyamdaki partikül hızlandırıcı patladığı zaman bir "speedster" a dönüştüm. Когда взорвался ускоритель частиц в моём мире, я стал спидстером.
Bir çeşit organik parçacık kalıntısı. Что-то вроде органической примеси частиц.
Evet, yangın hızlandırıcı, çakmak eldivenler, gözlük. Да, катализатор, зажигалки, перчатки, очки.
Parçacık hızlandırıcısı patlamasını tekrar oluşturarak. Путем воссоздания частиц взрывом ускорителя.
Başka bir hızlandırıcı patlamasına maruz kalmaktan söz ediyoruz. Попасть под влияние еще одного взрыва ускорителя частиц?
Parçacık Hızlandırıcı'dan yayılan karanlık madde var ya onun sayesinde oldu işte. Тёмная материя после взрыва ускорителя частиц? Так это и произошло.
Dengeleme hızlandırıcı sensörlerde hasar tespit edildi. Имеются повреждения в сенсорах ускорения стабилизатора.
İşte ilk hakiki parçacık fiziği detektörü. Перед вами первый настоящий детектор частиц.
Hızlandırıcı patladığından beri Dr. Wells'e pislik atan çok kişi çıktı. С момента взрыва ускорителя доктора Уэллса постоянно в чём-то обвиняют.
Özünde, parçacık hızlandırıcıını sıkıştırılmış bir cep boşluğuna inşa etmiş. Фактически, она построила ускоритель частиц в кусочке сжатого пространства.
Bu hızlandırıcı titreşen elektriksel alanı iyonları 400 MeV değerinde hızlandırıyor. Затем ионы пролетают 150-метровый линейный ускоритель (линак), ускоряющий частицы с помощью переменного электрического поля до энергии 400 МэВ.
Oralarda hiç bir şey olmamalıdır, en küçük bir parçacık bile... Не должно быть ничего там, не даже самой крошечной частицы.
Fizik yıllar boyunca pek çok parçacık buldu. Физики нашли много частиц за эти годы.
İkisinde de parçacık görüşü olacak. Оба варианта включают видение частиц.
En iyi tahminim bu haznenin bir tür parçacık jeneratörü olabileceği. Скорее всего, эта камера - что-то типа ускорителя частиц.
Bu atom parçacık dalgası bir gezegenin atmosferini soyacak güc sahiptir. этот поток ионизированных частиц способен сорвать с планет их атмосферы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.