Sentence examples of "söylüyorum" in Turkish

<>
Sana söylüyorum, o Carson Dyle. Говорю тебе, он Карсон Дайл!
Oğlum, Bunu sana ilk defa söylüyorum kaybetmeye hakkın yok. Я скажу это один раз в жизни: проигрывать нельзя.
Şimdi, son kez söylüyorum, bu emri imzalayacaksın. Повторяю в последний раз, ты подпишешь эти бумаги.
Son kez söylüyorum, yetkililerin kararına saygı duyun! Предупреждаю в последний раз: уважайте решение властей!
Shaw'ın bir sonraki hamlesini yapmak üzere olduğunu söylüyorum. Говорю тебе, Шоу вот-вот нанесет новый удар.
Ve çok açık söylüyorum, bu sitede neyi beğenmemişler anlayamadım. И честно говоря, не понимаю, чем он плох.
Bilin diye söylüyorum, bazen Clive Connie'nin fişini çekse diyorum. Чтобы вы знали, я велела Клайву отключить Конни интернет.
Anlıyorum, "zaman harcamamak" için söylüyorum, bu gerçekleştiğinde bana haber ver. Я понимаю. Чтобы сэкономить время. Почему бы тебе просто не сказать мне что случилось?
Bunu ilk kez sesli söylüyorum, o yüzden birden içimden koptu gitti. Я просто впервые сказала об этом вслух. Это просто вырывается из меня.
Bunu size söylüyorum zira kadın düşkünlüğümden şikayetim yok. Я говорю это вам потому что люблю женщин.
Ben de o zaman şunu söylüyorum sonunda buraya uyum sağladın. Вот что я скажу: ты наконец-то стала здесь своей.
Ve yüzüncü defa söylüyorum, bu bir tulum değil. И в сотый раз повторяю - это не комбинезон!
Sana söylüyorum, Lemon Memory Matron'larından atılırsa bu senin suçun olacak. Предупреждаю, если Лемон исключат из Хранительниц, то только по Вашей вине.
Sana bir dost olarak söylüyorum, onu kaybedeceksin... Говорю тебе как другу: ты ее потеряешь.
Bunu söylemenin kolay yolu yok, o yüzden direkt söylüyorum. Не так просто об этом говорить, поэтому я скажу.
Size söylüyorum, Lakers'la ilgili çok iyi hislerim var. Я говорю, у меня хорошее предчувствие насчет Лэйкерс.
Sana söylüyorum, Peter, keşke bunu daha önceden de yapsaydık. Скажу тебе, Питер, нужно было сделать это давным давно.
Charlie, sana söylüyorum, hiç kimseye güvenemezsin. Чарли, говорю тебе, никому нельзя верить.
Bu tablonun değerini takdir edemiyorsan senin için hiç umut kalmamış demektir, bir doktor olarak söylüyorum bunu. Если вы не разделяете восхищения этой картиной, то вы безнадёжны, это я как врач говорю.
Sana söylüyorum, Hextall bize bu yıl kupayı kazandıracak. Говорю тебе, в этом году Хекстолл выиграет кубок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.