Sentence examples of "yaşlı" in Turkish

<>
Lütfen, kamyonda yaşlı ve hasta bir adam var. Прошу вас, в грузовике лежит старый больной человек.
Yaşlı adam polisleri çağırmış, içeri zorla girdiğimizi düşünmüş olmalı. Наверное старик вызвал копов, подумал, что я вор.
Kalbi rahatsız yaşlı bir kadın yürüyüş, sıcak. Старая женщина, больное сердце ходьба, жара...
Sonra, o bana yaşlı cadı, dedi. Он.. он назвал меня отчаявшейся старой ведьмой.
Bu ağaçlardan birkaçı yaşlı ve ölü. Некоторые деревья такие старые и мертвые.
Aferin. Şimdi ona ne söyleyeceğin hakkında fikir almak için yaşlı adama geldin. И теперь ты пришел к своему старику за советом, что сказать.
Öyle elleri ve dizleri üzerinde köpek gibi duruyordu, yaşlı Ginger gibi. Он стоит на четвереньках прямо как собака. Он похож на старую собаку.
Yaşlı bir zenci kadın çocuklarını rehin alıp göz göre göre evini soydu. Какая-то пожилая негритянка держала в заложниках твоих детей и спокойно обчистила тебя.
Eh, yaşlı adam ve çocuklarla olduğu sürece fark etmez. Ну, в них же будут лишь старики и дети...
İtiraf etmeliyim ki yaşlı adam, bir an için neredeyse beni kandırdın. Знаешь, старина, должен признать, ты почти застала меня врасплох.
Zazvallı yaşlı Hammond ise, öyle olan metal frenlere sahip. У бедного старого Хаммонда тормоза стальные, которые мощность теряют.
Yaşlı teyze yıllık Rhode Island'daki çözülmemiş cinayeti itiraf etti. Старушка призналась в совершении убийства лет назад в Род-Айленде.
O yaşlı adam büyük bir balık yakaladı. Тот пожилой человек поймал большую рыбу.
Bazı ülkelerde yaşlı insanlar da güzelden sayılıyor. В некоторых странах пожилые люди считаются красивыми.
Şimdi, şartlı tahliye kurulu tane yaşlı adamdan oluşuyor. Комиссия по УДО состоит из троих пожилых белых мужчин.
Frank, biz aile tatili planlamaya çalışıyoruz, yaşlı bir kadınla yatmaya çalışmıyoruz. Фрэнк, мы планируем семейные каникулы, а не секс с женщиной постарше.
Dostum, tadını çıkarmak için çok yaşlı olacaksın. Ты будешь слишком стар, чтобы насладиться ею.
Dinle beni, eğer bu yaşlı adamı görürseniz yakınına bile gitmeyin O'nun. Послушайте меня, если увидите этого старика, не приближайтесь к нему.
Mara, niçin burada yaşlı insanlar yok? Мара, а почему здесь нет стариков?
Artık karanlık bir odada ölmeyi bekleyen yaşlı bir kadınım sadece. Теперь я просто старуха в убогой комнате, ждущая смерти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.