Beispiele für die Verwendung von "yaptığım" im Türkischen

<>
Bayram zamanları geldiğinde bu organizasyona yaptığım katkıları bir daha düşüneceğim artık. Я пересмотрю мои добровольные пожертвования этой организации, когда начнутся праздники.
Üstünde çalıştığım bir çocuk kitabı için yaptığım salakça karalamalar sadece. Просто глупые наброски, которые я сделал для детской книжки.
Çay yapmak için banyo yaptığım suyu mu kullandın? Ты делаешь чай из моей воды для мытья?
Yurt dışına yaptığım en güzel seyahatim değildi. Не самая моя приятная поездка за границу.
Her ne kadar sonuçlarına karşı söyleyecek bir şeyim olmasa da, böyle yaptığım için kendimden hep nefret ettim. Хотя я не могу поспорить с результатами, я всегда ненавидел себя за то, что сделал это.
Bir gün senin için yaptığım şeyler için beni takdir edeceksin. Когда-нибудь ты оценишь всё, что я для тебя делаю.
Eğer delice birşey duyarsan, bu birşeyleri doğru yaptığım anlamına gelir. Если услышишь безумные звуки, значит, я всё делаю правильно.
Bu durum şirkete yaptığım yöneticiliğin ardından bir dinlenme sadece. Это - всего лишь отсрочка от моего управления компанией.
Annem, yeteneklerimin peşinden gitmemi söyledi. Ve ben yaptığım işi iyi yapıyorum. Мама говорила мне использовать мой талант, и я делала это хорошо.
Hastane Dr Orton için yaptığım şikayeti yeniden inceliyor. В больнице перепроверяют мою жалобу на доктора Ортона.
Buraya gelebilmek için yaptığım her şeyden sonra yarım bir hayal, hiç hayalin olmamasından iyidir. После всего, что я сделал, чтобы попасть сюда. Половина мечты лучше чем ничего.
Bir yıldır temizim. Bu yaptığım şeyleri temize çıkarmıyor tabii ama seni hâlâ önemsiyorum. Нельзя забыть, что я сделала, но для меня ты ещё важна.
Benim üç sene boyunca yaptığım gibi otur ve gülümse. Сиди и улыбайся, как я делала три года.
Benim yaptığım her şey bir ödül sahipli kişinin davranışı çünkü benim bir ödülüm var. Все что я делаю - поведение лауреата премии, потому что я выиграл премию.
Mütevazi olarak inanıyorum ki yaptığım bazı keşifler Fransa Kralı hükümeti tarafından memnuniyetle kabul edilecektir. Я смею предположить, что некоторые мои открытия заинтересовали бы Его Величество Короля Франции.
"Max, yaptığım şeyin sebebi, aldığım alkol ve öfkemdi." Макс, я сделал это, потому что был пьян и зол.
Anlaşılan burada toplum içinde yaptığım işlerle alakalı birazcık yanlış anlaşılma olmuş. Здесь просто лёгкое недоразумение по поводу моей детельности в избирательном округе.
Yaptığım bir çalışmayı insanlar bir dizi ulaşılmaz kadın olarak adlandırmıştı. Gerçekte ise, bunlar bir dizi ulaşılmaz görüntüydü. Вот одна моя работа, которую люди описывают как серию недостижимых женщин, фактически это серия недостижимых образов.
Hayır, yaptığım tek hata senin gibi bir sürüngeni Savunma Bakanı yapmaktı. Я сделал ошибку, когда назначил такого зануду как вы Министром обороны.
Seni güvende tutmak için yaptığım onca şeye rağmen. - Anne. После всего, что я пыталась сделать, чтобы защитить тебя.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.