Sentence examples of "Они знают" in Russian

<>
раз аббаты это сделали значит они знают, как от этого избавиться. Bunu ona yapan keşişler ve mutlaka geri almanın yolunu da biliyor olmalılar.
Они знают, что дело хлипкое. Bu davanın zayıflığını bildikleri anlamına gelir.
"Теперь они знают, что это такое- иметь отца-зомби. Спасибо". "Artık zombi gibi bir babaya sahip olmanın neye benzediğini biliyorlar."
Они знают, что вы были в Канаде, и им помогает ирландец. Hayslip'den haberdarlar. Kanada'da olduğunu biliyorlar, onlara yardım eden İrlandalı bir adam var.
Где-то в своих первобытных мозгах, они знают, кто главный. inan bana. O sürüngen beyinlerinin bir yerinde patronun kim olduğunu biliyorlar.
Они знают, что Санта-Клауса нет? Noel baba olmadığını biliyorlar değil mi?
Они знают, какова лояльность? Bağlılık ne demek bilmiyorlar demek.
Они знают, сударь. Biliyorlar beyefendi, biliyorlar.
Теперь они знают. И даже направили армию Кореи патрулировать границу! Artık biliyorlar ve sınırı korumak için Kore ordusunu sevk ettiler.
Они знают об Одиннадцать! On bir'den haberleri var!
Кошки с собаками, они знают больше нас. Köpekler ve kediler, bizden fazla şey biliyorlar.
Они знают, что все эти обвинения - брехня. Bu suçlamaların bok atmaktan başka bir şey olmadığını biliyorlar.
Все они знают только о Джесси, о том убитом, который заманивал их фальшивым показом. Onlar hakkında bize söyleyebilirdi Tüm Jesse idi, modelleme aldatmaca ile onları sokulmuş ölü bir adam.
Они знают как иметь дело с похитителями. Adam kaçıran kişilerle nasıl baş edileceğini bilirler.
Они знают, Лурдес и остальные? Lourdes ve diğerleri bunu biliyor mu?
Надо послать правильного человека из старейшин, кого они знают и уважают. Doğru kişi olmalı. Onların da tanıdığı ve saygı duyduğu yaşlı biri olmalı.
они знают, что я чёрный? Sizinkiler benim siyahi olduğumu biliyor mu?
Позвоните в мой офис, они знают всю команду. Neden kartımı almıyorsunuz? Bu ofisimin. Mürettebat listesi var.
Зато они знают, что кое-кто стоит там, поддерживает и любит их. Sırf onlar, tribünde onları seven onları destekleyen birinin olduğunu, bilsinler diye.
Они знают, что животные неизбежно придут сюда за водой, и им негде будет укрыться. Onlar hayvanların eninde sonunda su içmek için geleceklerini biliyor ve geldiklerinde, saklanacak hiçbir yerleri olmayacak.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.