Sentence examples of "Самую" in Russian

<>
Надо попасть на самую высокую точку, чтобы передать сигнал папе. Bir sonraki en yüksek yere çıkmalıyız ki helikopterdeki babama işaret gönderebilelim.
Одна за одной, они окружали самую слабую мышку и съедали её живьем. Teker teker, aralarındaki en zayıf fareyi köşeye sıkıştırıp onu canlı canlı yemişler.
Экспедицию в самую интересную область медицинских исследований. Günümüzün en ilgi çeken tıbbî araştırma sahasına.
Целься в самую большую часть тела. Vücudun en büyük bölümüne nişan al.
Но именно это маленькое повреждение на затылке дало самую интересную подсказку. Ancak cesetten elde ettiğimiz en ilginç ipucu kafatasının arkasındaki küçük çatlak.
Когда плотная компактная галактика перпендикулярно врезается в большую, это может создать самую восхитительную из редких неправильных галактик: Küçük ve yoğun bir galaksi, daha büyük bir başkasına çarpıyor düzensiz galaksilerin en güzellerinden birisini ortaya çıkarabilir:
Давайте ребята, дадим ему нашу самую лучшую еду. Haydi bakalım millet. Ona en güzel yemeklerimizin hepsini verelim.
Год убедил музыкантов сыграть самую сексуальную песню из их репертуара. Todd, bandoyu repertuarlarındaki en seksi şarkıyı çalmaya ikna etmişti.
"Поцеловать самую красивую девушку на свете"? "Dünyanın en güzel kızını öp" mü?
B игру принимали в самую последнюю очередь. Her şeye hep en son ben seçilirdim.
Уничтожить самую большую угрозу нашей демократии. Demokrasinin en büyük tehdidini yok ediyorum.
Хочешь отведать самую вкусную еду в мире? Dünyanın en lezzetli yemeğini yemek ister misin?
я написала самую скучную предсмертную записку в истории человечества. 'Dünya tarihindeki en sıkıcı intihar notunu yazdım.'
Они хотели использовать сеть чтобы передавать самую засекреченную информацию. En gizli bilgileri göndermek için bu ağı kullanmak istediler.
Самую ошеломительную пару брюк. En sıra dışı pantolon.
Это как группа, играющая самую популярную песню. Bir müzik grubunun en ünlü şarkısını çalması gibi.
Но самую большую битву проиграла: Ama en büyük yarışmayı kaybetti.
Чувствуешь, как живот выворачивает? Мы спускаемся в самую глубокую шахту бывшей ГДР. Duyduğun heyecan, alt üst olan miden eski bir Doğu Alman madenine indiğin için.
Найди самую слабую точку, немного грубой силы... En zayıf noktayı bul, biraz kaba güç...
Я окажу тебе самую большую услугу. Hayatının en büyük iyiliğini sana yapacağım.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.