Sentence examples of "Так что" in Russian
Можем в автобусе в полный голос обсуждать свои проблемы с гинекологом.... Аргентинцы часто обращаются к психоаналитикам, так что можно часто услышать кого - нибудь, анализирующего жизнь своего партнера ".
"Yüksek sesle konuştuğumuz için mi, yoksa dar görüşlü insanlar olmadığımız için mi bilmiyorum. Otobüsteyken, bir jinekologla yüksek sesle konuşabiliriz.... Arjantinliler psikanalize tabi olurlar, birinin partnerinin hayatıyla ilgili analiz yapıyor olduğunu duymak yaygındır."
"Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине.
"Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama.
Мы еще успеем на конкурс, так что одевайся.
Bu arada üstüne bir şeyler giy. Gösteriye hala yetişebiliriz.
Так что я вышла из машины, подошла к номеру, и заглянула.
Ben de arabadan çıktım, eve doğru gittim, şöyle bir göz attım.
Мы заключили пари, моя оценка выше тройки, так что, ты проиграл.
İddiaya girdik, ben "C" den yüksek not aldım, sen kaybettin.
Брак Моры не имеет отношения к нашему расследованию, так что давайте сосредоточимся на фактах.
Maura'nın evliliğinin bizim soruşturmamızla bir ilgisi yok, bu yüzden gerçeklere odaklanalım, olur mu?
Так что твоя болезнь может обостриться, если будешь слишком волноваться.
Ayrıca bu dert edilince daha da kötüye gidecek olan bir durum.
Так что, потребуется источник силы, чтобы питать магию.
Yani, sihri beslemesi için bir güç kaynağına ihtiyaç duyar.
Так что пойдем посоветуем нашей клиентке принять предложение.
O zaman müvekkilimize, teklifi kabul etmesini önerelim.
Так что не давай волю твоему безграничному воображению.
O sınırsız hayal gücüne ket vurmanı tavsiye ederim.
Смотри, у нас немного возможностей добавить крови, так что сделаем это.
Tamam, sahnelerin kanlı olması için elimize çok fırsat geçmiyor. Haydi yapalım şunu.
Так что я не могу позволить, чтобы вы вышли из магазина с последним экземпляром.
Şimdi çıkmazımı anladın mı? Bu mağazadan elinizde son kopya ile çıkıp gitmenize izin veremem.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert