Sentence examples of "в области живота" in Russian

<>
У него болезненность области живота и мне нужно контролировать кровотечение. Karın bölgesinde hassasiyet var ve kanamayı kontrol altına almam gerek.
Но одно только вскрытие живота не сможет обеспечить спокойный путь в мир иной. Ama karnımı kesip açmam ölüler diyarına düzgün bir şekilde geçmem için yeterli olmuyor.
Инновационный подход к удовлетворению потребностей детей и молодёжи Новое и креативное применение цифровых технологий Совместная работа с государственными ведомствами или учреждениями, организациями гражданского общества или новаторами в области технологий. Çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarına yenilikçi bir yaklaşım Dijital teknolojinin yeni ve yaratıcı şekilde kullanımı Devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve teknoloji uzmanları ile birebir çalışma olarak belirlenmiştir.
Мои мышцы живота, мою шею. Benim karın kaslarım, benim boynum.
Относительно существенная степень сотрудничества была формализована в контексте укрепления русско - китайского сотрудничества в и годах; обе страны в мае прошлого года подписали соглашение, в которые вошли положения о сотрудничестве в области кибербезопасности. ve yıllarında Rusya - Çin işbirliğinin geliştirilmesi hususunda belli bir ölçüde ve resmi düzeyde anlaşmaya varılmasının ardından geçen yıl Mayıs ayında iki ülke de siber güvenlik işbirliğinin koşullarının yer aldığı bir anlaşmaya imza attılar.
Точно. Мы можем использовать мигрирующий лоскут с живота. Abdominal pedikül flep ile canlı gref elde edebiliriz.
Гигант в своей области! Kendi alanında bir numara.
Один вот здесь, а другой в верхней части живота. Bir tanesi burada, bir tanesi de üst karın bölgesinde.
Я полагаю, вы эксперт в другой области. Farklı bir alanda uzmanlığın olduğunu saya saya bitiremedi.
Я видел как она делала это лекарство для живота тысячу раз. Onu bu mide ağrısı için hazırladığı şeyi çırparken bin defa gördüm.
Нет, ты не найдешь области слабее. Hayır bundan daha zayıf bir bölge bulamazsın.
Мужчина, ранение в область живота. kurban erkek ateşli silahla karnından yaralanmış.
Тем не менее, Гипатия свободно и вызывающе вторгалась в традиционно мужские области. Buna rağmen Hypatia, özgür bir biçimde çekinmeden, erkeklerin nüfuz bölgesinde dolaşabiliyordu.
Если это цена плоского живота после сорока, то я пас. Bunun ödülü'ından sonra düz bir karın ise ben almayayım.
По существу, провёл исследование отношений с такими людьми, поговорил со специалистами в этой области. Ve hatta bu gibi bir ilişkisi olanların ilişkilerini araştırdım ve bu konuda uzman bazı kişilerle konuştum.
Пока всё, что мы имеем, это унылый серый пенис с куском живота внутри. Şu an elimizde sadece üzerinde bir karın parçası olan üzgün ve gri bir penis var.
Девять ножевых ранений в области груди. Göğüs bölgesinde dokuz bıçak izi var.
Он падает на колени хватает кусок чьего-нибудь живота и сжимает его пока он не сдастся. Dizlerinin üstüne çöker ve birisinin karnından tutabildiği kadar parçayı tutar ve pes edene kadar sıkardı.
Вы уже работали в области моды? Moda sektöründe de çalışmışsınız. -Evet!
Фантастический чувственный танец живота! Fantastik şehvetli göbek dansı!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.