Sentence examples of "в одну сторону" in Russian

<>
Судья выходит, его машина едет в одну сторону, Блэкуэлл - в другую. söyle oldu: Yargiç dükkandan ayrildi, arabasi bir yöne gitti Blackwell diger yöne.
Похоже, многие пытались бежать, все в одну сторону. Görünen o ki yolcuların çoğu alandan aynı yöne doğru kaçmış.
Он может заклинать в одну сторону. O büyüyü sadece tek taraflı yapabiliyor.
Гравитация теперь тянет частицы чуть сильнее в одну сторону. Yer çekimi bazı bilyeleri bir tarafından daha kuvvetli çekiyor.
Пешком я шёл только в одну сторону. Giderken yürüyerek gittim.
Билет в одну сторону до Бирмингема, пожалуйста. Birmingham'a sadece gidiş bileti lütfen.
Я бы хотел два билета из A до B в одну сторону. A'dan B'ye iki kişilik tek yönlü bilet almak istiyorum.
Туда и обратно или в одну сторону? Gidiş, geliş mi yoksa tek yön mü?
Мои легкие перекочевали на одну сторону, это нехорошо. Ciğerlerimin büyük kısmı aynı tarafta, bu normal değil.
И ей пришлось занять одну сторону. Ve bir taraf seçmek zorunda kalmıştı.
Ты слышишь только одну сторону истории. Sen hikâyenin sadece bir kısmını duydun.
По одну сторону стекла - счастливые, беззаботные люди, по другую - вы. Pencerenin bir tarafında, mutlu ve sorunsuz insanlar ve diğer tarafında da, siz.
Объединение этих активистов в одну общую сеть - это шаг в правильном направлении. Onlar arasında bir ağ kurmak atılan doğru bir adımdır.
Фотографии с "Vintage Everyday", однако, показывают другую сторону истории. Vintage Everyday sitesindeki fotoğraflar hikayenin farklı bir yönünü ele alıyor.
Первоначально идея состояла в том, чтобы собрать все, подслушанное в Буэнос - Айресе, в одну книгу. En başta düşündükleri şey, Buenos Aires'te duydukları cümleleri not almak ve bunları bir kitapta toplamaktı.
Кстати, прошлой ночью по завершению ты скатился на свою сторону кровати, будто бомбу в меня заложил. Unutmadan, geçen gece işimiz bittikten sonra sanki öbür tarafta bir bomba varmış gibi yatağın diğer yanına çekildin.
Написав одну книгу, я взялась за другую. Bir roman yazdım ve biri üzerinde daha çalışmaktayım.
Теперь всегда на правую сторону. Bundan sonra hep sağa doğru.
комната полна золотых драгоценностей, а доктор Дэниел Джексон находит одну книгу. Altın mücevherlerle dolu bir oda ve Dr Daniel Jackson tek kitabı buluyor.
Хорошо. А девочка наклоняется в другую сторону. Kız da başını diğer tarafa doğru eğer.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.