Sentence examples of "в поезде" in Russian

<>
Ты нашла портфель, который Зама оставил в поезде? Zama'nın trende bıraktığı evrak çantasını buldun mu? Evet.
Я всегда оставляю свой зонт в поезде. Şemsiyemi hep trende bırakıyorum.
Умер 22 ноября 1948 года в поезде от сердечного приступа. 22 Kasım 1948 tarihinde bir tren yolculuğu sırasında Eskişehir yakınlarında kalp krizi geçirerek vefat etti.
Мы перекусили в поезде. Trende bir şeyler atıştırdık.
Давай сегодня вечером будем незнакомцами, которые познакомились в поезде. Hey, hadi bu gece trende yeni tanışan yabancılar olalım.
Я встретил в поезде девушку когда ездил в музей на север. Bu kızla, şehir dışında bir müzeye giden bir trende karşılaştım.
В поезде по дороге сюда я прочла о том что мороженое очень плохо влияет на серые клеточки. Bay Poirot'ya getirmedik çünkü trende okuduğum bir makaleye göre dondurma, küçük gri hücrelere hiç iyi gelmiyormuş.
Увидимся в поезде, Джесс. Teşekkür ederim. Trende görüşürüz Jess.
Билет покупается в поезде. Trende bilet almak zorundaydınız.
Кстати, надень его в поезде, хорошо? Bu arada, onu trendeyken tak, tamam?
Помнишь тот кейс, который кинул тебе в поезде? Paketi? Tren istasyonunda. Senin olduğun trene doğru atmıştım.
На поезде есть купейные, спальные вагоны, вагон ресторан, обозначенные,,, и. Bu trende, özel kamaralar yemek vagonları, uyku vagonları vardır, ve numaralarıyla belirtilmişlerdir.
Ты ездил на этом поезде раньше? Daha önce bu trene bindin mi?
На поезде, конечно! Tabii ki, trenle!
Она едет на поезде из Стокгольма! Stockholm'dan bütün yolu, trenle geldi.
Пытаюсь добраться домой на поезде. Buradan trenle eve dönmeye çalışıyorum.
На поезде из Бостона. Boston'dan dönen bir trende.
Как же он оказался на поезде в Новом Орлеане? O zaman nasıl New Orleans'da bir trende ortaya çıkıyor?
Я никогда не ездил на том поезде но я трепался с кинозвездами когда они выходили размять ноги. O trene hiç binmedim. Ama şöyle bir yürüyüş yapmak için trenden çıktıklarında bazı film yıldızlarıyla sohbet ederdim.
Когда едешь на поезде и смотришь в окошко, то вокруг видишь море всяких возможностей. Trene binersin, pencereden bakarsın hiçbir şey görmezsin, ama sahilden sahile birçok fırsat vardır.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.