Sentence examples of "в рамках" in Russian

<>
Однако то, что история везде становится одинаковой, означает лишь отказ от истории в рамках самой истории. Fakat her yerde ayni zamanda ayni olan bu tarih, tarih içinde tarihin reddinden öte bir sey degildir.
В 1742 году бо ? льшая часть Верхней Силезии была аннексирована Королевством Пруссия, а в 1871 году в рамках провинции Силезия она вошла в состав Германской империи. 1742 yılında Yukarı Silezya Prusya Krallığı'nın istilasına uğradı ve 1871 yılında ise Alman İmparatorluğu'nun bir parçası oldu.
Как и жизнь в рамках закона. Yasal işlere geçmek de planın parçası.
На нём показан концерт группы на стадионе "Уэмбли" в Лондоне, 12 июля 1986 года в рамках "Magic Tour" в поддержку альбома "A Kind of Magic". Konserin kaydı, grubun Magic Tour kapsamında 12 Temmuz 1986 tarihinde Londra'da bulunan Wembley Stadyumu'nda verdiği konser performansını içerir.
Полученная в рамках официального расследования? Resmi bir araştırmanın parçası mıydı?
Была презентована 1 сентября 2010 года в рамках глобального обновления iTunes. ITunes'un onuncu büyük sürümünün bir parçası olarak 1 Eylül 2010'da duyuruldu ve piyasaya sürüldü.
Нет, я веду курс в рамках Программы по работе с молодежью. Hayır, departmanın Gençlik Sosyal Yardım programının bir parçası olarak ders veriyorum.
Летом 2000 года в рамках New Allegiance Tour группа дала концерты в Германии, Австрии, Швейцарии, Бельгии, Италии, Греции и Испании. 2000 yılının yazında "New Allegiance Tour" adı altında Almanya, Avusturya, İsviçre, Hollanda, Belçika, İtalya, Yunanistan ve İspanya'da konserler verdiler.
И все это в рамках бюджета? Ve bunlar bütçe sınırları içinde mi?
Всего в рамках Шестого сезона в разных регионах мира было организовано свыше 180 мероприятий, в которых приняли участие более 240 тысяч ребят. Toplam ise Altıncı Sezon çerçevesinde 240 binden fazla çocuğun katıldığı dünyanın farklı bölgelerinde 180'i aşkın etkinlik düzenlendi.
Мы преследуем его в рамках федерального расследования. Federal bir soruşturma kapsamında bu adamın peşindeyiz.
В сентябре вместе с Ю Чже Соком был выпущен сингл "Dancing King" в рамках проекта SM Station. 17 Eylül'de Exo, Yoo Jae Suk ile iş birliği yaparak SM Station projesi altında "Dancing King" adlı şarkıyı ve müzik videosunu yayınladı.
Шим Кон Ук, все должно быть в рамках закона. Shim Gun Wook, her şeyi yasanın sınırları içine bırak.
В рамках этой программы Патрик участвует в Barber Dodge Pro Series, затем переходит в Toyota Atlantic Championship. Alabama eyaletinde yapılan Barber Dodge Pro Serisi'nde birkaç defa yarıştıktan sonra 2003 senesinde Toyota Atlantic Şampiyonası'na katıldı.
Впервые он был организован в рамках программы "Футбол для Дружбы" в 2014 году. Çocuk Basın Merkezi ilk olarak 2014'teki Dostluk için Futbol programı çerçevesinde organize edilmişti.
Первые домены .tv были конфискованы правительством США в рамках операции Fake Sweep перед. İlk .tv alan adlarına Operation Fake Sweep'in bir parçası olarak Super Bowl XLVIöncesinde ABD devleti tarafından el konulmuştur.
Как и в 2018 году, в рамках экологической инициативы программы сборные было решено назвать в честь редких и исчезающих видов животных. 2018'de olduğu gibi, çevre koruma programın çerçevesinde bir parçası olarak, ekipler nadir ve nesli tükenmekte olan hayvan türlerinin ismini seçikti.
В рамках программы "Футбол для дружбы" 25 апреля отмечается Международный день Футбола и Дружбы. Dostluk İçin Futbol programı kapsamında, Uluslararası Futbol ve Dostluk Günü 25 Nisan'da kutlandı.
Премьера эпизода на больших экранах состоялась 24 сентября 2018 года в Шеффилде, в кинотеатре "Light Cinema", в рамках торжественного мероприятия, посвящённого выходу первого эпизода одиннадцатого сезона. Sinemalar. Yeni sezonun prömiyeri, bölüme ve sezona ait bir kırmızı halı etkinliğinin parçası olarak 24 Eylül 2018 tarihinde Sheffield'daki Light Cinema'da yapıldı.
Основываясь на этих соглашениях, но в рамках ныне вытесненной теории эфира, Пуанкаре в 1900 году предложил следующее соглашение для определения синхронизации часов: Bu kurallara dayanarak, ama şimdilerde yürürlükten kaldırılmış esîr teorisinin çerçevesinde, 1900 yılında Poincaré saat senkronizasyonunu tanımlamak için aşağıdaki kuralı önerdi:
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.