Sentence examples of "в самом" in Russian

<>
Гомер, Минди вы выиграли романтический ужин у мадам Чао в самом сексуальном китайском ресторане столицы! Homer, Mindy. Madam Chao'da romantik bir akşam yemeği kazandınız Capital City'deki en seksi Çin lokantası.
Мы приземлились в самом центре Нового Нью-Йорка. Yeni New York'un tam olarak merkezine ineceğiz.
Уолтер, мы в самом центре. Walter, tam bir şeyin ortasındayız.
Даже в самом разумном уголке души. Kalbimde en ufak bir pişmanlık yok.
Заключенный обвиняется в самом серьезном нарушении общественного этикета. Tutsağın suçu en önemli görgü kurallarını ihlal etmesidir.
В самом безопасном месте. Bildiğim en güvenli yerde.
Я в самом расцвете сил. Ben hayatımın doruğundayım şu an.
Только в самом ненормальном смысле. Yalnızca en işlevsiz amaçlarda öyleyiz.
Франция сейчас находится в самом рискованном положении за всю историю. Fransa, tarihindeki en büyük riskle karşı karşıya şu an.
Вы остановились в самом роскошном отеле? Gerçekten lüks bir hotelde mi kalacaksınız?
Займёмся этим в самом дорогом номере на Чеджудо. Bu işi Cheju Adasındaki en pahalı odada yapalım.
Ты мне в самом деле угрожаешь? Sen cidden beni tehdit mi ediyorsun?
Я был бы парализован, в самом буквальном смысле слова! Bana öyle geliyor ki en gerçek anlamıyla felç olmuş durumdayım.
Санта, покажите, что происходит в самом доме. Şimdi evin içinde gerçekten neler olduğuna bir göz gezdirelim.
А если вы в самом деле невинны, то вам нечего и бояться. Eğer gerçekten günahkar değilsen, o zaman ortada korkmanı gerektirecek bir şey yok.
Как ты и сказала в самом начале, копы не смогут остановить вампира. Ve en başında söylediğin gibi, bir vampiri durdurmak için bir polisi kullanamazsın.
Впрочем, на самом деле это было подслушано в метро. Tamam, aslında bu, metroda kulak misafiri olunmuş bir şeydi.
Этот шум на самом деле может восстановить поврежденный мозг. Aslında o gürültü, hasar görmüş beyni yeniden şekillendiriyor.
На самом деле, я как раз шла в главный офис, чтобы поговорить с Вами. Aman Tanrım, çok uzun zaman olmuş. Aslında ben de sizinle konuşmak için merkez ofise geliyordum.
На самом деле она уезжает сегодня на уикенд а колледж Балларда. Aslında bugün Ballard Üniversitesi'ndeki tanıtım turu için erken çıktı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.