Sentence examples of "взамен" in Russian

<>
Взамен отдал он мне свободу. Onun yerine bana özgürlüğümü sundu.
Мы не препятствуем перевороту в Боливии, а взамен новое правительство предоставляет Америке всю найденную нефть. Bolivya'daki darbeyi engellemek için hiçbir şey yapmayacağız, karşılığında yeni hükümet bulunan petrolün işletimini Amerika'ya verecek.
Взамен - лампа и батарейки, верно? Bunların karşılığında pil ve lamba olur mu?
Взамен, я предлагаю вам закрыть глаза, и освежить вашу собственную память. Bu yüzden bunu yerine sizleri gözlerini kapatmaya ve kendi anılarınızı canlandırmaya davet ediyorum.
Проживание и питание взамен доплате. Fazladan para yerine kalacak yer.
И что ты хочешь взамен, Никс? Peki, karşılığında ne istiyorsun, Nyx?
Мы берём лишь немного взамен. Karşılığında sadece biraz kan alıyoruz.
А что они получат взамен? Peki, karşılığında ne aldılar?
А что мы получаем взамен? Kuralların karşılığında biz ne alacağız?
Я хочу кое-чего взамен. Karşılığında bir şey beklerim.
Взамен Капитолий гарантирует порядок и безопасность. Karşılığında başkentte düzeni ve güvenliği sağlar.
Похитители потребовали мою жизнь взамен её. Hayatına karşılık, kendiminkini vermem isteniyor.
И что Эссекс, обещал Филиппу всю католическую Ирландию. Взамен. Ve Essex'in karşılık olarak Philip'e Katolik İrlanda'nın tamamını vaat ettiğini.
Я буду считать тебя основным дозорным, но хочу кое-что взамен. Seni baş gözcümüz olarak koymayı düşüneceğim ama karşılığında bir şey istiyorum.
Я собираюсь кое что попросить взамен, мисс Локхарт. Karşılığında ben de bir şey isteyeceğim, Bayan Lockhart.
Вы дали мальчику кучу марок взамен. Karşılığında çocuğa bir sürü pul vermişsiniz.
А что вы получаете взамен? Siz karşılığında ne alıyorsunuz peki?
Перевела половину суммы на счет в швейцарском банке, а взамен получила номер. İsviçre'deki bir banka hesabına paranın yarısını yatırdım ve karşılığında bir telefon numarası aldım.
В таких делах ты всегда требуешь что-то взамен. Her zaman bu davaların karşılığında bir şey istiyorsun.
Спартак многим пожертвовал в своей жизни, и взамен заслужил хоть немного счастья. Spartacus hayatında çok şey feda etti. Karşılığında az da olsa mutluluğu hak ediyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.