Sentence examples of "влияние на" in Russian

<>
Они оказали огромное влияние на Битлз. Beatles'ın üzerinde büyük bir etkileri var.
Его книга "Этнополитические конфликты на Кавказе и их влияние на государственную независимость" была опубликована на английском языке в 2002 году. 2002 yılında "" Kafkasya'da etno-siyasi sorunlar ve onların bağımsızlığına etkisi "" adlı kitabı ingilizce kitabı ingilizce yayınlanmıştır.
Но работы Джорджа Ромеро имели огромное влияние на культуру. Anca George Romero'nun çalışmalarının bu kültüre büyük etkileri olmuştur.
Благодаря интернету, Tamikrest знали о существовании таких музыкантов, как Джимми Хендрикс, Боб Марли, Pink Floyd и Марк Нопфлер которые оказали большое влияние на их музыку и звучание. Tamikrest grubu İnternet ve mp3 kültürüyle birlikte, Jimi Hendrix, Bob Marley, Pink Floyd ve Mark Knopfler'ı tanıdı ve bunlar müziklerini etkiledi.
Океан оказывает значительное влияние на все стороны их жизни. Yaşamlarının her parçasında okyanusun büyük bir etkisini görmek mümkün.
эти кратковременные гравитационные возмущения оказывают заметное влияние на многие фрагменты колец. Bu kısa mesafeli çekim etkileri halka düzenlerinin çoğunda göz önü alınabilir.
Семья может иметь вредное влияние на людей. Ailenin bazı insanlar üzerinde bulaşıcı etkisi olabilir.
"Наш фильм окажет огромное влияние на умы людей". Ben de düşündüm "Filmimiz insanlarda bir etki yapacak"..
Да. Мать сохранила влияние на некоторых генералов. Annem hala bazı generaller üzerinde güç sahibi.
Леонард Зелиг оказывает плохое влияние на мораль. Leonard Zelig kötü bir ahlâkî etki yaratıyor.
Это имело бы более сильное влияние на поведение. Davranış üzerinde daha doğrudan bir etkisi olması gerekir.
Мне кажется, он оказал огромное влияние на нашу молодежь. Bana göre, Libreville'deki gençliğinde olağanüstü bir etki yaratı. Olağanüstü.
Отсутствие показаний сержанта Роу имеет большое влияние на ваш суд. Üstçavuş Roe'nun ifade vermemesi, mahkemende büyük bir etki yaratır.
Твоё влияние на твой народ так слабо? İnsanlar üzerinde fazla bir etkisi var mı?
В данный момент основной мотивацией для Пекина служит экономическая заинтересованность - его экономическое влияние в регионе в последние несколько лет росло экспоненциально. Китай также обеспокоен вопросом растущей угрозы джихадизма на Среднем Востоке. Pekin, esasen ekonomi kaynaklı hareket ediyor olmakla birlikte (bölgedeki ekonomik etkisi son yıllarda katlanarak artmakta) Ortadoğu'da artan cihatçılık tehlikesine karşı da alarma geçmiş durumda.
Деньги, образование, влияние. Para, eğitim, nüfuz.
Ты используешь своё влияние и убедишь его. Bunun için onun üzerindeki etkini kullanmanı istiyorum.
Мне показалось, или ведущий очень часто повторял слова "влияние" и "деяние"? Ben mi öyle düşünüyorum, yoksa konuşmacı "etki've" etkili "kelimelerini sürekli mi kullanıyordu?
Он оказывает дурное влияние. Kötü bir etkisi var.
Какого рода влияние это может быть? Ne gibi bir etki, efendim?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.