Sentence examples of "всю планету" in Russian

<>
Скоро моя машина судного дня выстрелит этими глыбами льда в Земное ядро и заморозит всю планету. Yakında, Kıyamet Günü Cihazım bu buz kütlesini Dünya'nın çekirdeğine fırlatacak ve tüm Dünya buz tutacak.
Оно разнесет всю планету. Bütün gezegen havaya uçacak.
А если понадобиться, то сделаем всю планету адом для евреев. Ve gerekirse, tüm gezegeni Yahudiler için yaşanmaz bir yere çevirebiliriz.
что ты чуть не уничтожил всю планету с помощью кабеля и фольги. yani hoparlör kablosu ve alüminyum folyo ile neredeyse gezegeni yok etmiş olman.
Земля обладает мощным магнитным полем, которое и заключает всю планету в невидимый защитный кокон. Çünkü bu güç kalkanı manyetiktir. Görünmeyen bu güç kalkanı dünyamızı koruyucu bir koza gibi sarar.
Пыталась меня убить и уничтожить всю эту планету. Beni öldürmeye ve tüm gezegeni yok etmeye çalıştın.
Он потерял всю свою семью когда Борги уничтожили его планету. Bütün ailesini kaybetmiş, - - Borg'lar gezegenini yok ettiğinde.
Formosa должен осознать всю меру ответственности и, прежде чем покинуть Вьетнам, приложить усилия к возвращению чистоты окружающей среды нашей стране, нашим жителям и центральному Вьетнаму. Formosa, Vietnam "ı terk etmeden önce ülkemiz için, halkımız için ve yeniden temiz bir çevrenin dönüşümü için tüm sorumluluğu kabul etmeli ve çaba sarf etmelidir.
Скажи "Достаточно, чтобы купить планету". Şuna "bir gezegeni almaya yeter" diyelim.
Большинство новобрачных в регионе живут с родителями мужа, и большая часть работы по дому, от уборки до готовки на всю семью и расстилания кроватей, ложится на плечи новой невесты. Bu bölgedeki yeni evlendirilenlerin çoğu kocalarının ailesiyle yaşamakta ve tüm aile için temizlikten yemek pişirmeye ve yatak hazırlamaya değin ev işlerinin çoğunluğu üzerlerine kalmakta.
Как будто это нечто поедает планету. Sanki o şey gezegeni yiyor gibi.
практически невозможно сохранить всю соль этих реплик при переводе. Bu ifadelerin çoğunu bütün ihtişamını yansıtacak bir şekilde tercüme etmek neredeyse imkansızdır.
Корабль-сборщик захватил нашу планету и извлёк её жидкое ядро. Bir Hasat Gemisi gezegenimizi fethedip eriyik çekirdeğini ele geçirdi.
Ходят слухи, что Пирсон хочет отдать на аутсорсинг всю оперативную работу Лэнгли. Rivayete göre Pierson Langley'nin istihbarat teçhizatı için dışarıdan büyük bir alım yapmak istiyormuş.
Он собирается уничтожить планету? Gezegeni mi yok edecek?
Как тот астронавт, который проехал через всю страну в подгузнике, долго он не продержится. Tıpkı altına bez bağlayıp tüm ülke genelini arabayla kateden astronot gibi hiç de hoş seyahat etmeyecek.
Орбита Гаммы Гидры пронесла планету прямо через хвост кометы. Gamma Hydra IV'ün yörüngesi gezegeni kuyruklu yıldızın izinden götürdü.
Если бы я хотел уничтожить всю систему одним ударом, я бы начал именно с этих -ти. Eğer bir tek baskınla tüm sistemi felç etmek isteseydim, bunlar işe başlayacağım on beş kişi olurdu.
Я просто пытаюсь защитить планету. Ben sadece gezegeni korumaya çalışıyorum.
За всю свою жизнь, чтобы заслужить такое? Seni hak etmek için hayatım boyunca ne yaptım?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.