Sentence examples of "должен" in Russian

<>
Видео, которое также было удалено с YouTube, вызвало онлайн - дискуссию по вопросу: должен ли быть такой материал допустим в сети, учитывая, что он позволяет ИГИЛу распространять свою "пропаганду". Youtube'dan da kaldırılmış olan video, IŞİD'in "propoganda" sını yaymasına yer vermesi nedeniyle benzer materyallerin dünya çapındaki ağda ulaşılabilir olup olmaması gerektiği konusunda bir tartışma yarattı.
Когда ты должен сказать привет миллиону человек в начале вечеринки Afgan büyümek bir parti olduğunda milyonlarca insana selam vermek zorunda kalmaktır.
"Слушай, ты должен прожить жизнь со своей женой. "Bak, birlikte bu hayatı yaşayacağın bir partnerin olması gerek.
Знаешь, ты должен оценить иронию. Aslında bu rastlantıdan memnun olman gerekir.
Брак не должен быть таким. Bir evliliğin böyle olmaması gerekiyor.
Ты должен поразить цель одним выстрелом. Tek bir okla hedefi vurman gerek.
Он может. Ты должен делать это так громко? Fikrinizi bu kadar yüksek sesle söylemek zorunda değilsiniz.
Ты должен мне перезвонить. Beni tekrar araman gerek.
Извините, я должен ответить. Kusura bakmayın, açmam gerek.
Ты не должен иметь дел с политикой. Seni kıskanıyorum Gibbs. Politikayla uğraşmak zorunda değilsin.
Но Белявский должен жить, чтобы поддерживать иллюзию независимости Польши. Ama Polonya bağımsızlığı kurgusunun korunması için Bielawski'nin hayatta kalması gerek.
Мужчина должен жениться в год. Bir erkek yaşında evli olmalı.
Прежде чем мы продолжим, я должен сообщить, кто возглавляет команду Альфа. Daha ilerlemeden, size Alpha takımının lideriyle ilgili söylemem gereken bir şey var.
Как я должен себя чувствовать. Hala kendim gibi hissetmem gerek.
Нельсон, ты должен мне денег. Nelson, bana para borcun var.
Ок, ты должен убираться отсюда. Tamam, hemen buradan gitmen gerekiyor.
Тебе необязательно работать на нас, но ты должен работать. İlla bizimle çalışmak zorunda değilsin. Fakat bir şekilde çalışman gerek.
Кое-кто должен кое-что прояснить. Birilerinin açıklama yapması gerekiyor.
Я, я должен подготовиться. Ben gerçekten buna hazırlanmak zorundayım.
Билл, ты не должен жаловаться. Bill, şikayet etmene gerek yok.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.