Sentence examples of "должен был давать" in Russian

<>
Я не должен был давать Филу взрослый напиток. Phil'in tek başına yetişkin içeceği içmesine izin vermemeliydim.
Ты должен был быть солдатом... Sen de asker gibi giyinmiştin...
Протест не должен был стать таким! Bunun protestonun nedeni ile alakası yok!
Но генерал Мэттис должен был получить наши глаза на этом аэродроме. Ama, General Mattis bu havaalanının, kontrol altında tutulmasını istiyor.
Господин Ван должен был стать королём. Efendi Van'ın kaderinde kral olmak var.
Сэр Хаксли должен был вернуться с вами. Sör Huxley sizinle çıktığı yolculuktan henüz dönmedi.
Наш яркий роман должен был завершиться фейерверком, так? Kıvılcımla başlayan aşkımız havai fişeklerle bitti, değil mi?
Гендиректор компании должен был так поступить. CEO'nun o kadarını yapması gerekirdi zaten.
Я должен был понять, что ты можешь бояться. Nasıl bir korku içinde olduğunu kendi kendime hatırlatmam lazım.
Ты должен был появиться два часа назад. Sözde iki saat önce burada olman gerekiyordu.
Этот "Мэтт" должен был драться первым. "Matt", dövüşmeye ilk o gönderildi.
Ты не должен был соглашаться. Bu işi asla kabul etmemeliydin.
Я должен был "обеспечить безопасность всех улик от возможной угрозы" "Kanıtın güvenliği için, olası tehlikeye karşı" bunu yaptım.
И что, я должен был спорить? Ne, bir de karşı mı çıkacaktım?
У этой палаты должен был стоять охранник. Kapıda bir nöbetçi olması lazımdı. Çocuk nerede?
Этот мысленный эксперимент должен был показать разницу между компьютером и человеческим разумом. Düşünce deneyinin amacı öğrencilere, bilgisayar ve insan aklı arasındaki farkı göstermekti.
Переезд в этот дом должен был стать новым началом для меня, Фрэнклина и детей. O eve taşınmanın; benim, Franklin ve çocuklar için yeni bir başlangıç olması gerekiyordu.
Ом Шанти Ом история моей жизни, и я должен был рассказать тебе раньше. "Om Shanti Om" benim hayatımın hikayesi ve bunu sana daha önce anlatmalıydım.
Этот план должен был сработать. Bu planın işe yaraması gerekiyordu.
Гарри должен был позвонить её агенту. Gary, ajansına haber vermen gerekiyordu.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.