Sentence examples of "должны понимать" in Russian

<>
Сучки должны понимать, что это твои деньги, понял меня? Orospu şunu anlamalı ki o para senin paran, çaktın köfteyi?
Вы, как мои коллеги, должны понимать меня Он работал с нами. Kursta bize derlerdi ki işinle duygularını ayır, olanlara karşı hoşgörünü sağlam tut.
Вы должны понимать, что это новая неподтвержденная терапия. Bunun yeni ve sonuçları kesinleşmemiş bir terapi olduğunu anlamalısınız.
Вы должны понимать, они спасены от усыпления. Bunların kurtarılmış köpekler olduğunu unutmamalısın, tamam mı?
Вы должны понимать, насколько это серьёзно. Bunun ne kadar ciddi olduğunu bilmen gerek.
Вы должны понимать, дизельное топливо является большой выступ гайки смотрит чувак, но он очень яркий. Şurayı anlamanız lazım, Diesel büyük cıvata somunu gibi, arkadaşlarını kollar fakat o, çok parlak.
Вы должны понимать, что ваш муж что-то скрывает от вас. Bir noktada, kocanın senden bir şeyler sakladığını biliyor olman gerek.
Разве вы не считаете, что все границы должны быть открыты специально для нас, жителей Сирии, со словами извинений? Dünyanın tüm sınırlarının bir özür ile özellikle bize, yani Suriyelilere açılması gerektiğini düşünmüyor musunuz?
Он заставляет меня его понимать без слов, и заставляет меня вести себя тихо без применения угроз. Tek bir söz bile söylemeden onu anlamaya zorladı ve tehdit bile etmeden sessiz kalmam için beni zorladı.
Когда вы не пишете, вы должны читать. Yazmadığınız zaman okuyor zorundasınız.
Ты как никто должна это понимать. Sen ve diğerleri bu işi anlamalı.
В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий. Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi.
Начинаю понимать почему маньяки ходят и убивают всех подряд. Manyakların neden çifteyi kapıp herkesi paramparça ettiklerini anlamaya başlıyorum.
Они заявили, что должны были заплатить почти долларов США за услуги морга Боткинской больницы в Москве, куда было перевезено тело из миграционного центра. Bedenin göçmen bürosundan taşındığı Moskova'daki Botkin morguna neredeyse $ ödemek zorunda kaldıklarını öne sürdüler.
Она должна понимать опасность. Riskleri iyice anlaması gerekiyor.
Водители, совершающие поездки с окраин города до центра, из - за перекрытых дорог должны пешком пройти - километра, чтобы добраться до пункта назначения. Şehrin kenar mahallelerinden şehir merkezine giden banliyö çalışanları kapatılan yollar yüzünden gidecekleri yere ulaşmak için iki - üç kilometre yürümek zorunda kaldılar.
Она должна четко понимать приоритеты, или ты должен будешь её уволить. Neyin öncelikli olduğunu bilmesi gerekiyor ya da senin onu işten atman gerekiyor.
Кох часто говорил, что украинский народ уступает немцам, что украинцы - полуобезьяны, и что украинцы "должны быть обработаны кнутом, как негры". Koch birçok kez Ukrayna halkının Almanların aşağısında olduğunu, Ukraynalıların yarım maymun olduklarını ve onların "zencilere yapıldığı gibi kırbaçla idare edilmesi" gerektiğini söylemiştir.
Тут нечего понимать, Кейт. Anlayacak bir şey yok Cate.
Мы должны быть на шаг впереди их. Kim olduklarını çözerek bir adım önde olmalıyız.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.