Sentence examples of "же" in Russian

<>
Но всё же члены партии отчетливо высказали свое мнение. Ama onlar da NRM partisine mensup olan ve görüşlerini beyan eden şahıslardır.
В этом же сообществе выложили видео, в котором ученика в перевернутом положении уносят четыре полицейских, ТАКЖЕ а фото и видео других Арестов: Yine aynı topluluk bir öğrencinin tepetaklak dört polis memuru tarafından sürüklendiğini gösteren bir video aynı zamanda diğer tutukluların da video ve fotoğraflarını paylaştı:
Правительственные учреждения следовали такому же расписанию. Devlet kurumları da aynı kuralları uyguluyordu.
"Насколько же мы, аргентинцы, уверены в себе, что можем делать совершенно тупые, зато весьма приятные вещи", - мужчина около лет своему другу. "Biz Arjantinlilerin de uçan kaçan her şeyi yapacak ne özgüvenimiz varmış". - yaşlarındaki bir adam, karşısındakine.
А красное этой же марки? Aynı markanın kırmızısı var mı?
Ты же всё-таки ушла. Yine de gittin sonuçta.
Такое же расстояние вода пройдет до глубокой речной долины Каньона Дьявола. Она раздувается вокруг как плотный туман. Şelale öylesine yüksektir ki su, tabandaki Şeytan Kanyonu'na ulaşamadan önce ince bir sis haline gelerek uçar.
А как же Багамы? Bahamalar ne olacak peki?
Любопытно, у моей свояченицы та же история. Karımın kız kardeşi de bunun gibi birşey yapmıştı.
Ты такая же привереда как и твой брат. Sen de ağabeyin gibi huysuzsun, değil mi?
Смейся, но я же дрался с Полом Эдвардсом в колледже и кто тогда победил? Sen istediğin kadar dalga geç, lisansta aynısını Paul Edwards'a yapmıştım. O kavgayı kim kazanmıştı?
Друг, есть много ботинок того же размера и фасона. Dostum, aynı türde ve boyutta pek çok ayakkabı var.
Року был на столько же Человеком Огня как и Созин, так? Roku da en az Sozin kadar Ateş Ulusu'ndandı değil mi?
Но секундами ранее случилось нечто столь же важное, но увидели это не все. Bundan saniye önce ise aynı derecede önemli bir şey oldu ama bunu kimse görmedi.
Понимаю, хорошо быть готовой ко всему, но это же типа уровень готовности Гитлера. Her şeye hazırlıklı olmak iyi hoş da, bu kadarı da Hitler seviyesinde bir hazırlık.
Сука, мы же договорились! Hem de anlaşma yaptıktan sonra!
Ну их же приходится доставлять самолетом. Ben de onları getirtmek zorunda kalıyorum.
Да ничего страшного же не случилось. Evet, çok da önemli değildi.
Нет, он же отдал нам револьвер. Dur az. - Bize silahı verdi.
Одна и та же ДНК была обнаружена на всех пяти жертвах. Adli tıp da aynını diyor. kurbanda da aynı DNA örneği bulundu.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.