Sentence examples of "за игру" in Russian

<>
За игру в пинг-понг? Masa tenisinin puanlaması mı?
Именно так зависимые платят баксов за игру, которая и центов не стоит. Bu şekilde, sent bile etmeyecek bir oyun için, bağımlılardan dolar söğüşleyebiliyoruz.
Что за игру затевают эти двое? Nasıl bir anlaşma yapıyor bu ikisi?
В отборочном турнире к Евробаскету 2013 года набирал 24,3 очка, совершал 6,3 подбора и отдавал 2,1 результативную передачу за игру. EuroBasket 2013 turnuvasında Teletović maç başına 24.3 sayı, 6.3 ribaund ve 2.1 asist ortalamalarıyla oynadı.
Он был признан MVP (самым ценным игроком) турнира со средним результатом 14 очков и 8,2 результативных передачи за игру. Turnuvanın MVP ödülüne layık görülen Jasikevičius ortalama 14.0 sayı ve 8.2 asist ile oynadı.
Хорошо, давай, быстрее, закончим с этим, я хочу посмотреть игру. Tamam, haydi acele edelim, şunu bitirelim, izlemem gereken bir maç var.
Есть одна проблема. Нам нужно тысяч, чтобы вступить в игру. Ufak bir sorun ama oyuna katılmak için 00 dolara ihtiyacımız var.
Смотрел вчера игру "Никс"? Dünkü Knicks maçını izledin mi Mike?
Мы играем в чистую игру с чистыми иголками. Oynadığımız, steril şırınga ile temiz bir oyun.
Только немцы могли придумать игру, где правила меняются посреди партии. Oyunun yarısında kuralların değiştiği böyle bir oyunu ancak Almanlar bulurdu zaten.
Давай играть в игру, чтобы был порядок. Odayı temiz tutmak için bir oyun oynayalım mı?
Вы смотрите седьмую игру четвертьфинала восточной конференции здесь в Филадельфии. Doğu çeyrek finallerinin Philadelphia'da oynanan yedinci maçını izliyoruz şu an.
Просто сопляки, ввязались в игру. Toy çocuklar, oyun oynadıklarını sanıyorlar.
Ну, лучше возвращаться в игру. Pekâlâ, oyuna dönsek iyi olacak.
Или просто уже начните эту игру серьезно воспринимать. Ya da genel olarak bu oyunu ciddiye alabilirsin.
Я придумала эту игру, очень весёлая. Benim icat ettiğim çok eğlenceli bir oyun.
Ту игру по-прежнему показывают каждую пятницу по кабельному. O maçı hala her cuma gecesi kabloluda oynatıyorlar.
Так мы вступаем в большую игру, не так ли? Yani, artık bu büyük oyunda değiliz, değil mi?
Мне больше нравится не начинать игру самому. Belki de oyunda sıranın bana gelmesini bekliyorum.
У тут придумал отличную игру. Kusursuz giden bir oyun oynuyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.