Sentence examples of "имеешь дело" in Russian

<>
Знать, с какой болью ты имеешь дело. Ne tür bir acı ile uğraştığını bil diye.
Когда имеешь дело с этими латиносами, кровь начинает играть. Bu etnik tiplerle, kanlı işlere bulaşanlarla uğraşmak kolay olmuyor.
Занимаются там всякой ерундой и ты не понимаешь, с кем имеешь дело. Gönderdikleri şeyler, başka yerlerden gelen insanlar. - Diğer gezegenlerden gelen şeyler.
небольшой совет, когда имеешь дело с Элайджей. Elijah ile konuşmak için sana bir tüyo vereyim.
Когда имеешь дело с такой кучей любовников, как я, начинаешь различать их по качествам. Benim bir zamanlar olduğum gibi, büyük bir aşık kitlesiyle uğraşırsan, kalitelerinde tipik farklılıklar olacaktır.
Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством. İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı.
Ты хоть имеешь представление, сколько я сделал, чтобы защитить Алекса? Alex'i korumak için neler yaptığım hakkında en ufak bir fikrin var mı?
Сенатор Винтерс немедленно хочет встретиться с Бутом в Капитолии, обсудить дело. Senatör Winters Capitol Hill'de en kısa sürede Booth'la dava hakkında konuşmak istiyor.
Ты имеешь к этому отношение? Bununla bir ilgin var mı?
Почему это дело доверили нам, Скалли? Bu davayı bize kim gönderdi, Scully?
Ты зато имеешь, как я погляжу. Sen biliyorsun, değil mi? Görüyoruz!
Этого тебе достаточно, чтобы открыть дело? Bir dosya açman için bu yeterli mi?
Что ты имеешь в виду, Митч? Bir şey mi demek istiyorsun, Mitch?
Значит, она пересмотрит дело из-за той записи? Trafik videosuna dayalı olarak davayı gözden geçirtecek mi?
Ты имеешь в виду рейв? Çılgınca olacak demek istiyorsun?
Знаешь, не всегда все дело в доме, машинах. Olay her zaman arabalar, evler, lüks eşyalar değil.
Вот что ты имеешь ввиду... Aw, ne demek istiyorsun...
И когда случилась та авария, они вели дело. O araba kazası da bir dava üstünde çalışırlarken oldu.
Ты имеешь ввиду Соловья? Nightingale Katili hakkında mı?
Не заводись, дело в том, что наш разрыв еще не закончен. Tamam. Şimdi çıldırma, ama şu ayrılma olayı bir bakıma halâ devam ediyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.