Sentence examples of "как" in Russian

<>
На фоне нарастающего разочарования европейцев в политике мультикультурализма, обличение иммиграции как основной причины глобального экономического кризиса уже не раз оказалось выгодным для местных ультраправых партий. Avrupa seçmeninin çok kültürlülük konusundaki iştahının ne kadar azaldığı göz önüne alındığında, tüm kıtada aşırı - sağ partilerin küresel ekonomik krizi göçmenlik sorununa bağlamalarının başarısı görülmekte.
Но как же молчать, когда вот уже лет я вижу такие вещи, к которым не может привыкнуть даже хирург? Fakat bir insan nasıl yıldan fazla süren, gördüğüm, bir cerrahın bile görmeye alışamadığı şeyler karşısında sessiz kalabilir?
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса? İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Если бы не мой сирийский паспорт, я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него. Suriye pasaportum olmasaydı, bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.
Ещё предстоит увидеть, как мировое сообщество может предотвратить и подготовится к природным катастрофам. Küresel toplumun doğal afetlere karşı nasıl hazırlıklı olacağı ve nasıl korunacağı henüz belli değil.
Как может человек заставить молчать свою совесть, когда увидит органы - летней девочки после жестокого изнасилования? Bilince sahip bir insanoğlu, aylık bir bebeğin vajinasının acımasızca delinerek mahvedildiğini gördüğünde nasıl sessiz kalabilir?
Она также рассказала, как ей пришла идея для журнала: Ayrıca dergi fikrine nasıl karar verdiğini de paylaştı:
Мы можем не знать всех подробностей о белом стрелке и его жертвах мусульманах, но мы знаем, как средства массовой информации освещали бы произошедшее, если бы они поменялись ролями. Beyaz katil ve Müslüman mağdurlar hakkında tüm detayları bilmiyor olabiliriz, fakat roller tam tersi olsaydı basının olaya nasıl tepkisi olacağını biliyoruz.
Извините, сэр, если напомнила вам, как проблематичны ваши допросы сирийцев. Suriyelilere yaptığınız sorgulamaların ne kadar sorunlu olduğundan bahsettiğim için beni affedin efendim.
Аль Омран отметил, как изменился раздел bio в Twitter нового короля Салмана, чтобы отразить его новую позицию: Suudi blog yazarı Ahmet Al Omran, King Salman'ın biosunun yeni durumunu yansıtmak için nasıl değiştirildiğine dikkat çekiyor:
И последний вопрос - что для вас значит присуждение премии Содружества наций за рассказ, и как, по - вашему, это может изменить траекторию вашей карьеры? Son olarak, Commonwealth Kısa Hikaye ödülünü kazanmak sizin için ne anlama geliyor ve kariyerinizin gidişatını nasıl etkileyeceğinizi düşünüyorsunuz?
И как вы поддерживаете баланс между ролями жены, матери и писателя? Bir anne, eş ve yazar olmayı nasıl dengede tutuyorsunuz?
Как вам это удалось? Bunu nasıl başardınız?
Как ваша семья отреагировала на вашу победу? Ödülü kazandığınızda aileniz nasıl bir tepki verdi?
Это саркастический заголовок фотоблога, который рассказывает, как французская полиция со июня демонтировала и выселяла импровизированный лагерь мигрантов в Париже. İşte bu iğneleyici başlıkla bir fotoblog tarafından, Paris'te Haziran'dan beri Fransız polisi tarafından büyük bir geçici göçmen kampının nasıl boşaltıldığı ve tahliye edildiği anlatılıyor.
"Я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него". "Bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.."
Как социальные сети повлияли на возможность делиться вашими работами, привлекать к ним внимание и общаться с другими карибскими писателями? Sosyal medya çalışmalarınızı ilerletip paylaşmanıza ve diğer Karayip'li yazarlarla bağlantı kurmanıza nasıl etki etti?
Их родители не знают, как наказать виновных, и иногда готовы даже на самосуд. Bu kızların aileleri suçluların nasıl cezandırılması gerektiğini bilmiyorlar ve bazen kaçıranları linç etmeye hazırlar.
Какую? Как угробить нас обоих? İkimizi birden nasıl öldüreceğin konusunda mı?
Как можно нигде не бывать? Nasıl hiçbir yerde yaşamamış olabilirsin?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.