Sentence examples of "когда я вырасту" in Russian

<>
Когда я вырасту, буду бриться каждый день! Büyüdüğüm zaman ben de her gün tıraş olacağım.
Когда я вырасту, Я стану дипломатом! Büyüdüğüm zaman ben de diplomat olmak istiyorum!
Я Лесли Ноуп и когда я вырасту, я хочу быть принцессой единорогов или членом городского совета. Ben Leslie Knope ve büyüdüğümde, tek boynuzlu atın prensesi ya da meclis üyesi olmak istiyorum. Yanlış.
Мистер Хатц когда я вырасту, я хочу стать юристом как вы. Bay Hutz, büyüyünce, tıpkı sizin gibi bir avukat olmak istiyorum.
Также, когда я делал этот снимок, горели поля, так как фермеры очищали землю. Ayrıca bu görüntüyü yakaladığımda çiftçiler araziyi temizlerken tarla ateş içindeydi.
Я вспоминаю время, когда я была активисткой, борющейся за свободу и демократию, выходящей на протесты и бегущей в укрытие, пишущей. Aktivist olarak özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiğim, eylemlere gittiğim ve saklanmaya koştuğum zamanlar, yazdığım zamanları aklıma geliyor.
На меня смотри, когда я говорю, ублюдок мелкий. Sakin ol. - Konuşurken yüzüme bak, küçük puşt.
И так происходило каждый раз, когда я пытался побыть утончённым. Ne zaman biraz derin konulara girmeye kalksam gruptakiler hep böyle yapardı.
Быстро убегай, когда я отпущу руки. Elimi kaldırdığımda sana kaçman için şans vereceğim.
Когда я был вашим учителем в Испании.. Драгоценное распятие. İspanya'da özel hocanızken değerli taşlarla süslenmiş bir haç hediye etmiştim.
Всё так просто, когда я бегаю. Koşarken her şey o kadar basit ki.
В смысле, у меня есть правило: когда я сбиваю кого-то я кормлю его завтраком. Yani benim bir kuralım vardır, ne zaman arabayla birine çarpsam, onunla kahvaltı yapmak gerekir.
Я стремился стать писателем когда я был в шестом классе. Bir yazar olmayı ilk kez altıncı sınıfa giderken çok istemiştim.
Как ты всегда узнаешь, когда я тут? Ne zaman burada olacağımı nasıl her zaman biliyorsun?
Когда я засыпаю в гостиной она укрывает меня одеялом. Kanepede bir şey okurken uyuya kaldığımda üstüme battaniye örtüyor..
Когда я подстригла волосы, она сказала, что это никуда не годится. Saçlarımı kestirdim ve: "Hayır, bu işe yaramaz". dedi.
Ненавижу когда я пьяная! Sarhoş olmaktan nefret ederim!
Когда я кончаю, сильно откидываю голову назад. Boşalacağımda, başımı arkaya sert bir şekilde atarım.
Когда я была кадетом, он приносил свежие розы для моей комнаты. Ben bir kursiyerken, kamarama koymam için bana hep taze gül verirdi.
Ну, а теперь, когда я наконец-то нашел тебе применение, не старайся отделаться от всего этого. Tam sana göre bir iş bulmuşum, - sakın bunu da geri çevirme. - Hayır, hayır.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.