Sentence examples of "кожу" in Russian

<>
Огонь опаляет твою нежную, мягкую кожу. Ates o güzel, yumusak derini yakiyor.
Мы привезем ее домой, снимем кожу и заморозим мясо, ясно? Onu eve götürüp derisini yüzüp, etini dolaba koyacagiz, tamam mi?
Вообще-то в "Молчании" кожу с жертв снимал Баффало Билл. Aslında "Kuzuların Sessizliği" nde kurbanlarının derilerini soyan Buffalo Bill'di.
Что может заставить кожу пожелтеть? Birinin cildini sarıya ne çevirebilir?
Вам нужно действовать подобно инфекции. Разорвать кожу и атаковать жизненно важные органы. Tıpkı bulaşıcı bir hastalık gibi davranmalı deriyi geçmeli ve hayati organlara saldırmalısınız.
Почему влага портит кожу? Neden nem deriyi bozar?
Я целовал эту кожу. O teni öptüm ben.
Просто, они отрезают лишнюю кожу. Kısaca, fazla deriyi kesip atarlar.
Холодный пол, воздух, эту кожу. Soğuk zemini, havayı, bu teni.
Итак, мы готовы увидеть красивую, чистую кожу? Güzel ve temiz bir cilt görmeye hazır mıyız bakalım?
Тогда, как и теперь, они имели твердую внешнюю кожу, чтобы предотвратить высыхание. O zaman da, şimdi olduğu gibi, kurumayı önlemek için sert bir deri oluşturdular.
Он носит кожу летом и солнцезащитные очки ночью. Yazın deri giyer ve geceleri güneş gözlüğü takar.
Как и змеи, мы тоже сбрасываем кожу. Yılanlarda olduğu gibi biz de kendimizce deri değiştiririz.
Предо мной Лежал Дункан, и золотая кровь Серебряную кожу окаймляла. Duncan uzanmış yatıyor önümde, gümüş teni altın kanıyla çizik çizik...
Содрал ей кожу и выпотрошил её появившимися детьми. Çocuk yaparak da derisini yüzüp organlarına zarar verdin.
Кстати, вы видели лабораторию, где доктор Эйвери выращивает кожу? Bu arada, Doktor Avery'nin deri yetiştirdiği deri laboratuarını görmüş müydünüz?
С помощью тканевых расширителей мы растянули кожу, которой закроем место разделения. Ayırıcılarla, ayrılma noktasını kapatmak ve fazla olan deriyi kullanmak için çalışıyoruz.
Очищает поры и делает кожу приятной на ощупь. Gözeneklerini temizler ve tenini çok dokunulası hale getirir.
Зарин также проникает через кожу, что означает, что Денни отравился, когда он проверял пульс пострадавшего. Sarin aynı zamanda deriden de geçer. Yani Danny toksine, nabzını kontrol etmek için kurbana dokunduğunda maruz kalmış.
Жир под вашей кожей омертвевший мертвый, и инфекция проедает вашу кожу. Yağ hücrelerin geri dönüşü olmayacak hasarlar almış. Ölmüşler. Ve enfeksiyon derini yiyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.