Sentence examples of "который пытается" in Russian

<>
Это как Малыш Рут, который пытается сделать результативный удар. Bu yaptiklari Babe Rus'un tur vurusu çabasi gibi bir sey.
Он вор, который пытается украсть сто тысяч долларов. O bir hırsız,, 000 $ çalmaya çalışıyor.
Очередное мнение мужика-колониста, который пытается забрать себе место женщины. Kadınlara kalan her boşluğu doldurmaya çalışan bir koloni erkeği işte.
Он новичок, который пытается впечатлить босса. O bir çaylak. Sadece patronu etkilemeye çalışıyor.
Я молю простить недостойного ронина, который пытается осквернить наш сад. Konağın bahçesini değersiz ronin kanıyla doldurup kötüye kullanacağımdan ötürü affınızı istiyorum.
Трусливый вор-карманник, который пытается досаждать мне. Прошу прощения. Hanım evladı tipli yan kesici benim işimi baltalamaya çalışıyor.
Парень, который пытается убить тебя? Seni öldürmeye çalışan adam vardı ya?
Но у нас есть специалист, который пытается определить была ли это неисправность устройства или... Ancak, bilgi işlem uzmanımız bu konuyu çözmeye çalışıyor. Bunun sebebinin bir arıza mı yoksa...
В "Layers of Fear" игрок управляет художником с психическим расстройством, который пытается завершить свой шедевр. "Layers of Fear "'da oyuncu, akıl sağlığını kaybetmiş ve şaheserini tamamlamaya çalışan bir ressam olarak oynamaktadır.
Последний звонок, который я получила в этой печальной истории, был из аэропорта, примерно час назад. "İsminiz bilgisayarda kayıtlı" sadece yaptıklarının en iyisini gösteren bir örnek: rahatsız etmeyi bürokrasi gibi göstermek.
Неужели это бестолковое правительство пытается сократить количество иностранных журналистов в преддверие последующих двух напряженных в политическом смысле лет. Acaba hükümet politik olarak yoğun geçecek gelecek iki yıl için yabancı gazetecilerin sayısını azaltmaya mı çalışıyor?
В телевизионном обращении президент Барак Обама объявил о серии изменений в двусторонних отношениях, включая обоюдное создание посольств, пересмотр позиции, согласно которой Куба является государством - спонсором терроризма, возможные визиты глав государств друг к другу и участие Кубы в следующем Саммите Америк в году, который пройдёт в Панаме. Aralarında; iki ülkede de sefaret kurulması, Küba'nın terörizmin devlet sponsoru olarak görünümünün yeniden incelenmesi, iki devletin başkanlarının olası ziyaretleri ve Panama Şehri'nde yapılacak olan Amerika Zirvesi'ne katılımı konuları bulunuyordu.
И он пытается перетащить тебя вместе с ним. Ve seni de kendisiyle beraber aşağı çekmeye çalışıyor.
Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины": Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar.
Он уже пытается заставить ее сознаться. Adam, itirafı yok etmeye çalışıyor.
деревьев уже посажены в Nordmarka, лесу, который находится неподалеку от Осло. Oslo'nun hemen dışındaki bir orman olan Nordmarka'ya ağaç dikilir ve bu ağaçlar, dikimden yıl sonra basılacak olan kitapların özel seçmeceleri için kağıt ihtiyacını karşılar.
Поэтому он пытается образовать свою собственную страну? O yüzden mi kendi ülkesini kurmaya çalışıyor?
Это саркастический заголовок фотоблога, который рассказывает, как французская полиция со июня демонтировала и выселяла импровизированный лагерь мигрантов в Париже. İşte bu iğneleyici başlıkla bir fotoblog tarafından, Paris'te Haziran'dan beri Fransız polisi tarafından büyük bir geçici göçmen kampının nasıl boşaltıldığı ve tahliye edildiği anlatılıyor.
Он просто пытается досадить Дону. Sadece Don'a ayakbağı olmaya çalışıyor.
Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть. Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.