Sentence examples of "красоту" in Russian

<>
Пытаясь замаскировать мою красоту, чтобы я не затмевала тебя. Benim güzelliğimi bastırmaya çalıştın, böylece sen geri planda kalmayacaktın.
Ты показала мне истинную красоту женщины. Bana bir kadının gerçek güzelliğini gösterdin.
Как же не хранить такую невероятную красоту. Aslında mantıklı. - Bunlar çok güzel.
Что плохого в желании иметь невиновность и красоту ребенка. Bir çocuğun masumiyetini ve güzelliğini istemekte ne sorun var?
Твоя фотография передает мою внутреннюю красоту. Senin fotoğrafların iç güzelliğimi ortaya çıkardı.
Знаешь, что нужно, чтобы создать такую красоту? Böyle güzel bir şey başarabilmenin sırrı nedir biliyor musun?
Они хотят рисовать девушек в обычной жизни, что ещё больше подчеркнёт их красоту. Yaşadıkları sıradan hayatların, güzelliklerini daha da çarpıcı kıldığı kızların resimlerini yapmak istiyorlar. Üzgünüm.
Для греков они символизируют красоту, спокойствие и мудрость. Yunanlar güzellik, bilgelik ve eşitliği temsil ettiğini söylerdi.
Я хочу видеть его красоту. Bense güzelliği görmeyi tercih ederim...
Аллах дал ей красоту. Tanrı ona güzellik vermiş.
Вам нужны доказательства, как сильно я хочу вам угодить, чтобы мы создали эту красоту? Sizi ne kadar mutlu yapmak istememin bir kanıtına mı ihtiyacın var? Bu güzelliği beraber yaratabiliriz.
А кому не хочется полюбоваться на такую красоту? Kim öyle güzel bir şeye bakmak istemez ki?
Милая Аврора, я дарю тебе красоту. Tatlı Aurora, senin için hediyem güzellik.
Долг заключается в том, чтобы чувствовать великое, боготворить красоту, а не принимать условности общества. Kişinin ödevi, toplumun kurallarına körü körüne bağlanmak değildir yüce olanı sezmek, güzel olana değer vermektir.
Я наведу здесь красоту и уют. Burayı güzel ve huzurlu hale getiricem.
Когда ты окружен идеалами жизни, ты начинаешь ценить красоту недостатков. Etrafın sürekli mükemmel şeylerle sarılı olunca kusurlardaki güzelliği takdir etmeye başlıyorsun.
Взгляните на эту красоту! Şu güzelliğe bir bakın!
Он научится сохранять запахи чтобы никогда впредь не упустить столь совершенную красоту. Kokuyu saklamayı öğrenmesi gerekiyordu. Böylece bu yüce güzelliği bir daha asla yitirmeyecekti.
Тогда держите в уме эту красоту, милая. O zaman bu güzellikleri aklında tut, hayatım.
Какие иерархические структуры и пропорции поддерживают располагающую к общению атмосферу и красоту? Samimi havayı ve güzelliği ön plana çıkaran hiyerarşiler ve oranlar nelerdir?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.