Sentence examples of "меня дела" in Russian

<>
У меня дела, доченька. Yapmam gereken işler var yavrum.
Мм, нет, у меня дела. Hayır, bu benim için uygun değil.
Это любезное приглашение, но у меня дела. Çok nazik bir teklif ancak yapacak işlerim var.
У меня дела, Джорди. Benim bir işim var Geordie.
У меня дела, с которыми надо разобраться. Tamam mı? Halletmem gereken bazı şeyler var.
У меня дела с Тайлером. Tyler ile plan yapmıştık da.
Простите, что покидаю, но у меня дела. Acele ettirdiğim için üzgünüm; ancak biraz işim var.
Я бы хотел написать сотни фраз на "Татоэба", но у меня дела. Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
Дела привели меня на левое побережье. Şov işi beni batı kıyısına getirdi.
Обещаю, сэр, это все скоро кончится и дела войдут в обычную колею. Emin olun, efendim. En kısa zamanda bitecek. Ve işler her zamanki seyrine girecek.
Пожалуйста, извините меня: Lütfen beni affedin:
Похоже звонящему не нравятся незаконченные дела. Arayan kişi yarım bırakmayı sevmiyor.
Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон. Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim.
Что за дела с подгузниками? Şu bebek bezi olayı ne?
У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий. Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum.
У меня ещё остались незаконченные дела. Hala yapılacak pek çok şey var.
Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня". Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey."
И ты ведешь дела с этим человеком? Sen de bu adamla mi yapıyorsun?
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Как дела, соседушка? Nasıl gidiyor, komşu?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.