Sentence examples of "много часов" in Russian

<>
Зарплата небольшая и много часов работы. Parası az, çalışma saatleri uzundur.
Эми много часов работала под сильным давлением, так? Amy baskı altında uzun saatler çalışıyormuş, değil mş?
Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу? Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?...
Я была здесь - надо было просмотреть часов видеозаписи. Ben buradaydım-- elimde bitirmem gereken saatlik bir video vardı.
По её словам, она только сейчас осознала, как много среди них сильных личностей, которые бросают вызов стереотипу угнетенной арабской женщины. "Burada, baskı altında kalmış birçok Arap kadınının kalıp yargılara karşı koyduğunu farkettim". dedi.
Это продолжается около двуx часов? İki saat kadar mı sürüyor?
Я видел много колец по ходу проекта, но до сих пор удивляюсь, когда вижу эти самодельные площадки везде и всюду, и людей всех возрастов, играющих иногда только в шлепанцах. Proje süresince birçok basket sahası görmeme rağmen halen her yaştan insanın -bazen sadece parmak arası terliklerle bile- bu üstünkörü sahalarda basketbol oynadığını görmek beni hayrete düşürüyor.
Симптомы должны проявиться через часов. Önümüzdeki saat içinde semptomlar başlayacaktır.
Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке. Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim.
Я думаю около двух часов, но кто считает? Bence iki saat; ama kim sayıyor ki zaten?
Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев. Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı.
Уитни, ты сможешь присмотреть за Тревором и Стейси пару часов? Whitney, Trevor ve Stacey'e birkaç saat göz kulak olabilir misin?
Ты явился довольно поздно, еще много дел. Biraz geç geldin ve yapacak çok işimiz var.
Я регистрирую следы молекулярного смещения. Предположительно, в этой зоне кто-то передвигался в течение последних десяти часов. Moleküler yer değiştirme izleri alıyorum, bu öneriyor ki, son on saat içinde burada hareket olmuş.
У меня много идей. Benim birçok fikrim var.
Подождите здесь пару часов. Birkaç saat burada bekleyin.
Но ему нужно много внимания. Ama ilgiye çok ihtiyacı var.
Через пару часов отвезут в окружную. Birkaç saat sonra onu cezaevine götürecekler.
Здесь много шляп на выбор. Giymek için çok şapka var.
Сердечный приступ был часов назад. Kalp krizi altı saat önceydi.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.