Sentence examples of "может прожить" in Russian

<>
Сколько жизней может прожить Джон Фокс? John Fox kaç tane hayatı yaşayabilir?
Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах. Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi.
Он хочет прожить это заново. Hayır. Olayı tekrar yaşamak istiyor.
А в Дубае она может осуществить свою мечту - и не только она. Yayınlayan: PRIDubai'de bile olsa Dana hayalinin peşinden gidiyor ve yalnız da değil.
Твое предназначение - прожить свою жизнь. Kendi hayatını yaşamak için de doğdun.
Лицо может быть избрано в качестве Президента при соблюдении следующих условий: Bir şahıs ancak aşağıdaki özellikleri karşılıyorsa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılabilir:
Если вся его семья мертва, сколько вы надеетесь прожить? Bütün ailesi öldüğüne göre, ne kadar hayatta kalmayı umuyorsunuz?
Он также может стать спасением для страны. Ancak bu onun kurtuluşu da olabilir.
Нашел способ прожить получше у границы? Sınırda daha bir hayat mı buldun?
Однако это скоро может измениться. Fakat bu durum değişmek üzere olabilir.
Бри ван де Камп хотела прожить свою жизнь элегантно и грациозно. Bree Van De Kamp hayatını daima zarafet ve saygınlıkla yaşamak istedi.
Более того, немногим бизнесменам удаётся получать в стране прибыль без покровительства государства, что вызывает вопрос: кто может предоставлять политическую крышу для кафе? Ayrıca ancak birkaç iş adamı kapalı bu ülkede devletten izinsiz bir şey yapabilir, bu da kafenin politik yüzünü kimin oynadığı sorusunu ortaya atmakta.
Как здорово будет прожить жизнь вместе с такой женщиной. Bütün hayatını böyle bir kadınla geçirmek inanılmaz olsa gerek.
Несмотря на многие прекрасные качества, а, может, и благодаря им, афганцы никогда никуда не приходят вовремя. Diğer tüm harika özelliklere rağmen, ya da belki onlar yüzünden, Afganlar hep gecikirler.
Вы заслуживаете того, чтобы прожить очень долгую, полную боли и мучений жизнь. Senin hak ettiğin çok uzun, acı dolu, işkence dolu bir hayat yaşamak.
Может, он тогда вспомнит. Belki sarsıntı hafızasını geri getirir.
Я вижу молодого человека с потенциалом, который хочет прожить жизнь с пользой. Ben potansiyeli olan bir genç görüyorum. Hayatını iyi bir şeye harcamak isteyen biri.
Дай нам то-то стоящее и может будет тебе сделка. Bize gerçek bir şey ver. O zaman belki yaparız.
Их песня "Африка" побудила меня прожить в Заире лет. O "Afrika" şarkısı sene boyunca Zaire'de yaşama sebebim oldu.
Ну, может, тебе стоит купить билетик? Belki de bir bilet almalıyız. - Evet.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.