Sentence examples of "на всю" in Russian

<>
Большинство новобрачных в регионе живут с родителями мужа, и большая часть работы по дому, от уборки до готовки на всю семью и расстилания кроватей, ложится на плечи новой невесты. Bu bölgedeki yeni evlendirilenlerin çoğu kocalarının ailesiyle yaşamakta ve tüm aile için temizlikten yemek pişirmeye ve yatak hazırlamaya değin ev işlerinin çoğunluğu üzerlerine kalmakta.
Стоило ли убивать всех этих людей чтобы оказаться разделённым на всю жизнь со своей любовью? Ne değer miydi? O insanları katletmek, sevgilinden ölene dek ayrı kalmana değer miydi?
Зарплата на всю жизнь за чуток информации. Bilgi biraz için Bir ömür boyu maaş.
Не смотря на всю эту фигню? Bütün bu saçmalıkları telafi etmek için?
Ты его на всю жизнь запомнишь. O herifi hayatının sonuna kadar hatırlayacaksın.
Их тех спортсменов, которых тренеры запоминают на всю жизнь. Bir antrenörün ömrü boyunca bir kez görebileceği cinsten bir atlet.
Так, у меня будет герпес на всю оставшуюся жизнь? Peki, hayatımın geri kalanı boyunca uçuk hastalığım olacak mı?
Не много хватает на всю жизнь. Çok az şey sonsuza dek sürer.
Друзья на всю жизнь. Правда, Саттон? Hayat boyu arkadaşız değil mi, Sutton?
Некоторые раны на всю жизнь. Bazı yaralar ömür boyu sürer.
Выйти в эфир на всю страну и признаться. Tüm ülkenin önünde yayına çıkıp onca şeyi söylemen?
Только подбросим на всю эту гору. Masadaki her şey için para atalım.
Это отвратительная, уродливая, мерзкая болезнь, и это на всю жизнь! Bu iğrenç, göze hoş gelmeyen çirkin hastalık ömür boyu insanın peşini bırakmaz!
знаменитой на всю страну. Ulus çapında ünlü olacak.
Но следует ли отпускать её на всю ночь? Ama bütün gece dışarıda kalmasına izin verilmeli mi?
На всю вторую половину дня? Bütün bir öğleden sonrayı mı?
Ладно, тогда я возьму девушек на всю ночь. Tamam. O zaman ben tüm gece tane kız istiyorum.
"Какие у тебя планы на всю оставшуюся жизнь?" "Geri kalan ömrün boyunca bir işin var mı?"
Я потратил долларов на всю эту ерунду. Tüm bu boktan şeylere dolar para harcadım!
Как только пришёл домой, обмазал его смазкой и засунул себе на всю длину. Eve gelir gelmez, onu kayganlaştırıcıya buladım ve her bir altın santimini götüme soktum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.